5 Eylül 2016 Pazartesi

Stefan Zwieg "Burning Secret"

Stefan Zweig'in romanlarındaki buhranın, karanlığı, köşeye sıkışma duygusunu, kafa karışıklığını ve bir "idrak anı" sonrasında gelen farklı gözlerle görmeyi Burning Secret'ta da görmek mümkün.

Bir otele tatilini geçirmek üzere giden Baron'un canı etrafta tanıdığı kimseler, tatil boyunca biraz laflayabileceği hiçbir tanıdık olmadığını görmesi üzerine bozulur. Bir arkadaşlık kurmak ve tatiline biraz renk katmak ister. Bu arkadaşlığı, bir flört şeklinde gerçekleştirmeye karar verir; böylece biraz heyecanlı hale gelecektir tatili. 

Annesi ile aynı otelde kalmakta olan on iki yaşındaki Edgar, Baron'un kafasındaki tatiline renk katma planına habersizce dahil olur. Baron, annesine yaklaşmak için çocukla arasında bir arkadaşlık kurmaya ve böylece kullanıldığından bihaber çocuk vasıtasıyla annesine ulaşmaya çalışacaktır. İşte hikaye, buradan sonra başlıyor. Bu plana bilinçsizce dahil edilen bir çocuğun, yetişkinlerin dünyasını çözmeye başlamasıyla, çocukluğundan nefret etmesi, çocukluğundan çıkmasıyla ve bir kriz ile devam ediyor.

Zweig'in romanlarında görmeye pek alışık olabileceğimiz şekilde burada da Edgar, etrafında dönenlerden kopuk, kendi hayatının süregelmiş düzeni içinde, sınırlı bir kavrama yeteneğine sahip. Bunu kötü bir şey olarak söylemiyorum. Daha önce blog'a yazılarını eklediğim Korku ya da Olağanüstü Bir Gece adlı romanlarında da olduğu üzere başkarakter, dünya ile arasında bir duvara sahip. Bahsettiğim bu iki kurguda karakterler burjuva hayatları içinde toplumsal gerçeklikten uzak ya da bu gerçekliği yalnızca dahil oldukları yaşam biçimi çerçevesinde görebilen insanlardı. Bu romanda da, Burning Secret'ta da karakter, on iki yaşında bir çocuk olarak hem bir çocuğun anlama kapasitesine, hem de yine üst gelir grubundan olan bir insanın farkında olabileceği sınırlı gerçeklere sahip. 

Baron'un kendisi ile kurduğu arkadaşlık ardından bir gün içinde çocukluktan bıkması, yetişkinliğe ad atmak için içinde sonsuz ve yakıcı bir heves duyması, ancak Baron'un planını tam anlayamasa da ötesinde gelişen yetişkinlere ait "bir şeyler"de kendisinin anlam veremediği ve kendisini aslında değiştiren ve kıran, kandıran, görmezden gelen şeylerin olduğunu anlamasından sonra da yetişkinlerin yalan dolu dünyasından bir çocuk olarak aslında ürkmesi... Romana adını veren o yakıcı sırın etrafında kendisine karşı örülen bir duvarı her zorlayışında yeni bir kriz ve evrim geçirmesi, en sonunda ise bundan kaçmaya çalışması....

Edgar'ın birkaç güne sığan evrimini, kitap kurdu, biraz sağlık sorunları olan masum ve uysal bir çocuk olmaktan çıkışını çok güzel anlatıyor Zweig. 

Ek olarak, Edgar'ın hayatında ilk kez birinci sınıf vagon hariç bir vagonda yolculuk etmesi ve bu yolculuk sırasında çalışan insanları, işçileri, yani kendi dünyasında görmeye alışık olmadığı, hatta kendi dünyasında varlıklarından haberdar olmadığı emekçileri görmesi, para kazanması gereken insanları görmesi de Zweig'in burjuva eleştirisine küçük bir örnek olarak verilebilir.

İş Bankası Kültür Yayınları'nda da Türkçe basımı mevcut olan Burning Secret, bir çocuğun çocukluğun güvenli sınırları içindeki düzeninden kopuşunun şoku ve yine o sınırlara özlem duyacak hale gelişinin hikayesi. 

Hiç yorum yok: