Efterforskningen (The Investigation) adlı Danimarka yapımı dizi, kaybolan İsveçli bir gazetecinin, Kim Wall'ın cinayet soruşturmasını kapsıyor. Ben izlerken farkında değildim ancak dizi gerçek bir olayı, gerçekten Kim Wall cinayetini anlatıyor. Dizinin posterinde tepede yazdığı halde bu bilgiyi görmeden izlemeye başlamışım. 6 bölümden oluşan kısa bir dizi, 50 dakika gibi her bölümün süresi. Yemek yerken bi şey izlemek zorunda olduğum için soğuk diyar polisiyelerini mecburen keşfetmiş oluyorum ancak uzun dizilerden de nefret ettiğim için, böyle dizileri seçiyorum.
Kısaca bahsedeyim ve spoiler vermeyim. Ancak dizi, bildiğiniz tüm polisiye dizilerde, filmlerde hatta romanlarda yani kısaca tüm kurgularda görmeye alıştığımız, görmediğimizin olmadığı iki unsuru asla göstermiyor. Katil ve maktul. İlk bölümde görmediğimi çok geç fark ettiğim halde bir süre sonra yokluğunu hissetmesem de arada ifadeleri gündeme geldiğinde göreceğiz sanırım dediğim katili asla görmüyoruz. Adını duymuyoruz. Maktulün de öyle, bir fotoğrafları dahi gösterilmiyor. Ancak Kim Wall'ı ismen duyuyoruz.
Cinayet de oldukça garip bir yerde, gerçekten dikkat çekici biçimde işleniyor. Bir denizaltında.
Gerçek bir hikayeden uyarlandığını da dikkate aldığımızda bazı şeylerin ekranda asla gösterilmeme sebebini de anlıyoruz.
Öldürülen Kim Wall, genç bir gazeteci. Dikkat çeken bir eğitim hayatı olmuş, dünyada gitmediği yer kalmamış, Çin'e taşınmak üzereyken öldürülüyor ve öldürüldüğü yer de onu katleden de oldukça ilginç. Diziyi izledikten sonra merak edip bakacağınızı düşündüğüm için yazmıyorum; izlemeyecek olanlar için de bu bilginin bir manası yok. Ancak kesinlikle bilinmezlerle örülü bir hikaye. Mesleği nedeniyle iki ismin de tesadüfen bir araya gelmesi ve dizideki açıklamalardan ibaret bir cinayet nedeni olacağına insan inanamıyor. Sanırım, finalde birkaç cevap bulunabilmesi adına işaret edilen bir noktanın varlığı da bu soru işaretini izleyenlerde uyandırmak.
Oldukça acı bir hikaye, korkunç ve vahşice işlenmiş bir cinayet ve tam anlamıyla gerçeği yüzeye çıkarmaya çalışmanın hikayesi.
Son olarak oyuncular çok tanıdık; muhteşem oyunculukla durağan gider gibi görünebilecek ya da sık sık çıkmazlara girerek izleyeni ekrandan koparabilecek bir hikayede izlediğim 40-50 dakika cidden akıp geçti. Bron, Forbrydelsen gibi İsveç ve Danimarka polisiyelerini izleyenler hatırlayacaktır oyuncuları. Sade, normal, estetiğe boğulmamış oyuncularla, kıyafetleri ya da beden ölçüleri konuşulmayan yapımları çok seviyorum; ekranda normal insanlar, bir cinayeti aydınlatmaya çalışıyor.