25 Eylül 2015 Cuma

Ne Okuyorum?

Görsel bana aittir. Kaba gibi yazıyorum ama başka hesaplarda çektiğim fotoğrafları görmeyi sevmiyorum.

Hafta sonundan beri masanın başında ders çalışmaktayım. Mola vermek için de Orlando'yu okuyorum. Kitabın henüz ortalarına ancak gelebildim. Ama bir iki gün içinde bitirip yazısını koymak hedefim.

Müzikle, çayla, kahveyle, Virginia Woolf'un hüznüyle kederiyle derken önümüzdeki haftanın sunumlarını hazırlamaya, okumalarını yapmaya devam edeyim =)

23 Eylül 2015 Çarşamba

Ahmet Çiğdem "Aydınlanma Düşüncesi"

Uzun bir aradan sonra yeni bir kitap yazısı ile blog'a döndüm. Yeni bir şehir, yeni bir okul, yeni bir okulun yeni bir haftası için yapılması gerekenler ve okunması gerekenler derken zaman aktı gitti.

Sanırım bu hafta itibariyle yeniden eski düzenine kavuşur blog. En azından haftada bir kitap yazısı eklemek yine öncelikli hedefim blog'da ilgili. Kurgu eserler haricindeki kitap yazıları son bir yılda olduğu gibi bu yıl da blog'da ağırlığa sahip olacak sanırım, ancak okul kütüphanesinde çıkacağım keşiflerle hiç fikrim olmayan yazar ve kitaplarla da tanışıp, burada eserlerini tanıtmayı düşünüyorum.

Ahmet Çiğdem'in Aydınlanma Düşüncesi adlı kitabı da okulla ilgili okumalarımdan biri oldu aslında. Günümüz toplum yapısını ve bu yapıyı şekillendiren her bir düşüncenin temellerinin atıldığı Aydınlanma hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, ileri okumalar yapmak için neye nereden başlaması gerektiğini kestiremeyen ve derli toplu biçimde sürecin gidişatını tarihin akışı içinde öğrenmek isteyen herkese önerebileceğim bir kitap. Bu yüzden, ellerim yazmaktan yorulmuş olsa da hazır biraz vaktim varken blog'a yazıyı eklemek istedim.

Kitap, Aydınlanma'nın ne olduğunu, ana hatlarla hangi alanlarda kendisini gösterdiğine değiniyor öncelikle. Aydınlanma için zemin hazırlayan toplumsal gelişmeler (sanattan tutun da bilime dek bu alandaki tüm adımları dahil ediyorum) hakkında bilgi vererek, Aydınlanma'nın düşünsel temelini atan filozofların ve bu filozofların düşüncelerini ifade etmelerine olanak veren toplumsal yapıların özelliklerine değiniyor Ahmet Çiğdem.

Ardından, Avrupa'dan yayılan ve dünya tarihinin gidişatını değiştiren bu sürecin farklı ülkelerde ve hatta Amerika'yı da eklersek farklı kıtalarda nasıl yankı bulduğu, nasıl yorumlandığı ve hangi karakteristik özelliklerle yaşandığına değiniyor. Birbiriyle ortak bir fikir birliğinden ziyade düşünsel bir reform için çabalayan birbirinden farklı düşünürlerin temellendirdiği Aydınlanma'nın tüm isimleri kitabın farklı bölümlerinde, ilgili oldukları ülke kapsamında değerlendiriliyor.

İnsan temelli ve akıl ışığında aydınlanan bir dünyayı anlama çabasının, bilimin öne çıktığı bir dönemi ve sonrasında gelecek olan Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi gibi günümüz toplumlarının entellektüel, siyasi, dini konular başta olmak üzere bir çok yönden etkileyen Aydınlanma'nın yer yer birbirinden ilham alan, yer yer birbiriyle çelişen filozoflarının fikirlerini konuya dair okuma yapmak isteyen herkes için kolay anlaşılır bir dille anlatıyor yazar.

Kendi çalışma/ilgi alanıma göre düşündüğümde Aydınlanma'dan itibaren yabancılaşma sorununun, ilerlemenin ve insanın toplumsal vicdanı ya da ahlakı olarak değerlendirilebilecek konuların dünya düşün/bilim tarihinde adını adeta kazıyan isimler tarafından nasıl önceden şiddetle vurgulandığı benim özellikle dikkatimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim bir konu.

Aklın ve bilimin ışığında bir dünyayı anlama çabası içine girerek, insan merkezli, doğru bilgiye insan mutluluğu ve doğal olarak toplum mutluluğu için adım atmak olarak tanımlayabileceğim, özgür düşüncenin temellerini ve gerekliliğinin önemini vurgulayan Aydınlanma'yı daha yakından anlamak için, daha detaylı okumalara yönelmek için şiddetle tavsiyedir.....


İyi okumalar.

22 Eylül 2015 Salı

Satılık Kitaplar

Görsel bana aittir, daha önce de instagram profilimden paylaşmıştım. Lütfen kullanmayın. Teşekkürler.

Benimle birlikte şehir şehir, ev ev gezdirmekten yorulduğum (bazı) kitaplarımı satacağım.

İlgilenenler olursa karelervesayfalar@gmail.com adresine mail gönderebilirler, ben de gelen maillere kitapların adı - yazarı - yayınevi - fiyatı şeklinde bilgilerin olduğu listeyi gönderebilirim. Şu an tüm kitapları listeleme fırsatım olmadı ancak halihazırda 15 kitabı satılacaklar listesine eklemiş bulunmaktayım.

En ucuz kitap 5 TL, en pahalı kitap da şu an 10 TL. Kitaplar benim kitaplığımdan, yani kıvrılmış sayfaları ya da yırtıkları, hasarlı kapakları ya da sorunlu sayfaları yok.

Güncellendikçe listeyi tekrar ekler, kısa gönderiler halinde blog'da ve Twitter hesabımda paylaşırım.

Kargo ödemesi size ait olacak.

Ödeme konusunda PTT ile havale düşünüyorum. PTT'nin havale ücretleri konusunda bilgi almak için şu adrese tıklayabilirsiniz.Bir diğer seçenek de, göndermek isterseniz Cep Bank yöntemini kullanabilirsiniz.

Şimdilik bu kadar.

20 Eylül 2015 Pazar

Alıntı: Virginia Woolf "Orlando"

"Böyle zarif bir beyefendinin, derlerdi, kitaplara ne ihtiyacı var ki. Ama daha beteri de gelecekti. Okuma hastalığı bir kez insanın vücuduna girince onu öyle güçsüz düşürür ki, vücut mürekkep hokkasında yaşayan ve tüy kalemde cerahatlenen öbür beleya kolayca yem olur. Talihsiz kişi yazmaya başlar."

5 Eylül 2015 Cumartesi

Taşınıyorum

Çirkin bir karton kutudaki bu alakasız objelerin yer aldığı berbat görsel bana aittir, kullanmayınız yani, teşekkürler. 

Görseldeki kutu, onlarca kutudan biri. Taşınma kutusugillerden bir kare paylaşayım dedim.
Taşındığım için de bir süredir kitap yazısı yok blog'da. Aslında taşınma halinde olmamdan ziyade, kendime 1 aylık bir "tatilimsi" hediye etmem. Tatilimsi diyince deniz - kum - güneş - işlevsizlik demiyorum. Denizin dibindeyim ve sadece bir kere denize girebildim mesela bu yıl. Çünkü cidden her şey karman çorman, sürekli bi koşturmaca ve oraya buraya tonlarca not alıp yapılacaklar listeleri içinde yüzmekle meşgulüm.

Yaklaşık bir aydır ders çalışmıyorum, kitap okumuyorum. Çok güzel bir şeymiş, okumamak bir marifetmiş gibi yazmadım bunu ama cidden sıcaktan, sürekli üç şehir arasında gidip gelmekten, koli doldurup boşaltmaktan cidden zamanım olmadı okumaya ya da çalışmaya. Zaten okumamayı marifet sanacak biri için kitap blog'u açmak çelişklili bi durum olurdu.

Ne diyordum?

Taşınıyorum, blog'da kısa bir duraklama dönemi de işte bu yüzden.

Kısa zamanda yerleşip, yeni kitaplarla, yeni yazılarla burada olayım.