Bir önceki
kısacık blog yazısında da belirttiğim üzere, dün gece yorgunluğa ve kapalı
alanda olduğum için doğal olarak beni etkilemeyecek olan kötü hava şartlarına
rağmen (kar lastiklerimi ve zincilerimi takarak kitap okuyorum çünkü - gibi)
Terry Eagleton'ın "Hayatın Anlamı" adlı kitabını bitirdim. Sizlerle
yazısını paylaştıktan sonra, yarın blog'da yazısını okuyabileceğiniz kitabı
okumaya döneceğim.
Çalışırken
masada mutlaka bir Terry Eagleton kitabı oluyor; mutlaka çalıştığım şey
hakkında Eagleton'ın bir kitabını ayırdığı ya da bir kitabında değindiği bir
konu oluyor çünkü. Çok severek okuyorum haricinde de.
"Hayatın
Anlamı"nda Eagleton, "hayatın anlamı nedir?" sorusu okura,
kendisine ve gelmiş geçmiş hemen herkese soracak şekilde yöneltiyor.
Düşünürlerin fikirleri doğrultusunda tanımı farklı bakış açılarıyla ele alan
yazar, hiçbir cevaptan tatmin olmuyor ya da aldığı her cevaba yeni bir soru
yöneltiyor. Okura da düşünme fırsatı, sorgulama ve karşılaştırma fırsatı
tanıyan bu yöntem ile, bir saat önce masanın üzerinde kedi ile kalem avına
çıkmış olan siz de "hayatın anlamı" üzerine düşüncelere
dalabiliyorsunuz böylece.
"Hayatın
anlamı nedir?" sorusunu, teologların bakış açılarına göre de değerlendiren
yazar, bazı soruların sorulmasının, cevap gerektirmeyen bir ihtiyaç sonucu bile
doğabileceğine değiniyor. Ya da soruyu biz hep yanlış sormuşuz, öyle söyleyeyim.
Sıklıkla
Ludwig Wittgenstein'ın ilgili konu hakkındaki yorumlarına da yer veren yazar,
ifadeler, kelimeler, anlamlar ve insan arasındaki ilişkiyi sorguluyor.
Kamusal
alanın belirleyici unsurlarına verilen önem arttıkça, kamunun ortaya çıkardığı
değerlere bir eleştiri getiriyor yazar. Toplumun, hayatın anlamı örtüsü altında
bireylere dayattığı "anlamların" ancak ve yalnız sorun doğurduğuna
işaret ediyor. Benim anladığım bu açıkçası - en azından. Örneğin kültürün,
dinin ve cinselliğin "gücünü kaybeden kamusal değerin" yerine, yeni
anlamlar ve değerler yüklemesi için konulmasına değiniyor yazar. Sonucunda da
bu sembolik anlam yükleme sıkıntısının, ayrı sıkıntılar doğuracak hale
geldiğini ifade ediyor.
Spor
konusunda Eagleton'la aynı görüşteyiz sanırım; kendisi, toplumların
uyuşturucusu olarak sporu gösteriyor. Özellikle futbol sanırım. Ben spordan
kazanılan çılgın miktarlardaki paraya karşıyım; bir doktordan ya da bir
öğretmenden daha fazla kazanan bir futbolcunun, artık gereksizlik sınırlarını
da aşan harcamalarının toplumun gelir seviyesi düşük kesimlerinde dahi
hayranlıkla izlenmesine karşıyım. Aslında, özellikle takım sporlarının
kapitalizm içindeki "görevi" ve "yaptığı her şeye",
"parçası olduğu" ve "yarattığı her şeye" karşıyım.
Anlam
arayışı üzerine olan fikirleri irdeleyerek metne devam eden yazar, anlamdan
yoksun bir hayatın "hedef, öz, amaç, nitelik , değer ve doğrultudan
yoksun" olmak olarak tanımlıyor.
Hayatın
anlamını arayan herkes için geçerli olacak bir şekilde, belki de anlamı
aramamız gerektiğine de değinen yazar, yeni soruyu da yöneltiyor okura: Ya
hayatın anlamı, ne pahasına olursa olsun ortaya çıkarmamamız gereken bir şeyse?
Anlam
konusunu Tanrı ekseni etrafında da sorgulayan Eagleton, hayatın anlamının maddi
varlığını ve türsel aidiyetini de kapsaması gerektiğine değiniyor.
Kapitalizm
içindeki anlam oluşturma ve arama konusunu incelerken haliyle Karl Marx'ın
fikirlerine de yer veriyor yazar.
Hayatın
anlamı konusunda pek karamsar olan, genel olarak karamsar olan Arthur
Schopenhauer'in görüşleri de kitap içinde sıkça yer alıyor. İlköğretim
zamanında ilk kez okuduğum bu düşünürün üzerimdeki etkisini hala unutmamam -
başka bir yazının konusu olsun.
Elbette,
Sigmund Freud da hayatın anlamı konusunda fikirleriyle kitabın içinde sıkça
karşımıza çıkan bir isim oluyor. Freud'a göre hayatın anlamı, ölüm.
Hayatın
anlamı sorusunun cevabının metafiziksel bir konu olmaktan ziyade etik bir konu
olduğunu vurgulayan Terry Eagleton, bunun bir yaşama meselesi olduğunu
vurguluyor.
Bir gecede
oturup bitireceğiniz, Eagleton'ın farklı görüşleri sunarak, sorular sorarak
size belki daha önce aklınıza gelmeyen cevapları aramaya doğru yönlendireceği
bir kitap Hayatın Anlamı.