Ne Okuyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ne Okuyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Ne Okuyorum?

Shirley Jackson "We Have Always Lived In The Castle"ı okuyorum - sonunda.

Kitabı bugüne bitiririm diye düşünüyordum ama arada kendime yeni işler çıkarıp başka iki kitaba daha başlayınca kaldı. Yarına biter umarım =)

Kitabın farklı kapak tasarımlardan birkaçını paylaşayım dedim yazı hazır olana kadar. Bu da böyle işlevsel bir "blog kimsesiz görünmesin" hareketi olsun =)

                                   
                        

24 Temmuz 2016 Pazar

Öylesine

Image link: http://data.whicdn.com/images/245942085/large.jpg
Blog'u terk edilmiş halinden uzaklaştırma zorunluluğunu hissetmem yüzünden, yine vicdan azabım geçsin diye "bari bi şeyler yazayım" dedim. Böyle baştan savar gibi "bari bi şeylere yazayım" dediğime bozulmadıysanız okumaya devam edebilirsiniz.

Elimden geldiğince kitaplardan bahsettiğim alanda siyaset yapmamaya çalışıyorum şu günlerde. O yüzden blog'un tivitır hesabında ya da bu profilde apolitik bi duruş görürseniz, ki tivitırda pek apolitik halde değilim bi nebze de olsa, bilin ki bilinçli yapıyorum. Apolitik yazarken bile bi gerildim sinir bastı apolitiklik nedir ya gel de çıldırma.

Çıldırmayım.

Neyden bahsedeceğime karar verene dek yazdığım laf kalabalığını bi kenara bırakayım, masanın üzerindeki kitap yığınından şu son bir iki gündür okumakta olduklarımdan bahsedeyim.
  • Scarlett Thomas "PopCo": Scarlett Thomas'a torpil yaparak onu ilk sıraya alayım. Tatil için buraya gelirken başlamıştım bu kitaba, hatta yaz gelsin de fırsat bulup okuyayım diye uzun zamandır da okumayı ertelemiştim. Ancak buraya gelince de okul için, müstakbel tez için okumalara kendimi kaptırınca kitap sürünür bir halde kaldı. Sonunda ortalarına doğru gelebildim, konusundan bahsetmeyeyim bitince nasılsa yazısını eklerim. Kısaca; bence sürükleyici hikaye; yine, mesela The End Of Mr. Why'da yaptığı gibi pek ilgimi çekmeyen bir konu hakkında dersler aramaya itti beni sayın Thomas. Neyse. Scarlett Thomas'ın artık arkadaşım olması gerek, ben bunu anlıyorum. 
  • Ellen Meiksins Wood" Kapitalizmin Arkaik Kültürü": Buna henüz dün gece başladım; üçüncü bölümüne gelebildim şu ana kadar. Birkaç güne biter, uzun uzun yani aslında kısaca yazısını blog'a eklerim.
  • Rosemary Crompton & Jon Gubbay "Economy And Class Structure": Muhteşem bir yaz tatili geçiriyorum cidden. Şaka bi yana, konuya ilgisi olanlara tavsiye edebileceğim bir kitap. Bunu da henüz bitirmedim çünkü iki kere başlayıp araya başka kitaplar girince bıraktım; sonra her ikisinde de yeniden başladım. İlerleme anlayışımda bi sorun olabilir. Neyse.
  • Karl Marx "Grundrisse": Ahaha ya şu an çok saçma oldu kitap blog'unda Grundrisse mevzusu var ve yaz mevsiminin ortasındayız. Kurgu yorumları olması gerekmez miydi? Tam şu an saçma geldi. Elbette bu kitap hakkında blog'a bi şey yazamayacağım sadece ne okuyor olduğumdan bahsedeceğim için anmadan geçemedim. Ha ama kısaca, Kapital 1. Cilt'ten önce okumakta fayda var bence.
Tam şu anda da şu albüm çalıyor: Dorena - Nuet

Tamam, bir yazı daha eklemiş oldum. Vicdanım rahat.

29 Şubat 2016 Pazartesi

Ne Okuyorum?


Ne okuyorum değil; ne yapıyorum.

Bu masada kaybolmuş haldeyim bu gece.

Blog'u ihmal ediyorum ya bu aralar, vicdan azabı çekmeyim diye en azından masamın bu geceki halini paylaşayım dedim.

Şuralarda bi yerdeyim işte....


3 Ekim 2015 Cumartesi

Ne Okuyorum?

Fotoğraf bana aittir, instagram profilimde de paylaştım. İzinsiz kullanmazsanız sevinirim.

Bugün güne başka bir kitapla başladığım halde galiba bugünün "bitecek şanslı kitabı" bu kitap: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'den Tatsız Bir Olay.

Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları'ndan çıkmış, 1990 basımı, ciltli bir kitap. Okul kütüphanesinden hafta sonu için seçtiklerimden biriydi. Bu gece biter, yazısını da yarın eklerim

Sizin cumartesi kitabınız ne, onu da sorayım, çünkü blog'da ya da Twitter'da yazdığınız/önerdiğiniz/okuduğunuzu gördüğüm hemen her kitaba "bu neymiş?" diye bakıyorum eğer bilmediğim bir kitapsa =)

İyi bi cumartesi akşamı dileyim.

25 Eylül 2015 Cuma

Ne Okuyorum?

Görsel bana aittir. Kaba gibi yazıyorum ama başka hesaplarda çektiğim fotoğrafları görmeyi sevmiyorum.

Hafta sonundan beri masanın başında ders çalışmaktayım. Mola vermek için de Orlando'yu okuyorum. Kitabın henüz ortalarına ancak gelebildim. Ama bir iki gün içinde bitirip yazısını koymak hedefim.

Müzikle, çayla, kahveyle, Virginia Woolf'un hüznüyle kederiyle derken önümüzdeki haftanın sunumlarını hazırlamaya, okumalarını yapmaya devam edeyim =)

29 Nisan 2015 Çarşamba

Ne Okuyorum?


Nasıl bir tesadüftür anlayamadım ama ÖSS günlerinden (10 yıl kadar öncesi yani, o kadar yaşlıyım) bugüne dek her zaman önemli bir sınav öncesinde sağlık sorunlarım hortlar, beklenmedik, şaka gibi sorunlar yaşarım. Bu hafta da bu sorunlardan biri eşliğinde geçiyor, geçecek. Nisan'ın ilk haftasından beri anlayamadığım bir şekilde devam eden garip bir grip haricinde bu hafta içine düştüğüm yeni sağlık sorunuyla beraber ALES için son günlere girmiş bulunuyorum. 27 yaşında matematik çalışmak çok ilginç - ya ne demezsin -, benim gibi matematik zekası olmayan biri için ayrı tatlı. Evet. Matematiği anlamıyor olmam yetmiyor, bir de anlama ihtimalim zerre olmadığı hastalıklı, mıymıntı günlerde çalışmam gerekiyor, ne tatlı... Çok güzel geçiyor günler. Son güne niye bıraktın, diye soracak olursanız, ancak zaman geldi matematik çalışmaya. Çalıştığım da dediğim gibi, kendi matematik seviyeme uygun, biraz didikleyince hatırlama ihtimalim olan konular zaten. Yoksa lisede de anlamadığım konuları anlamaya çalışmıyorum. Yok benim beynimde o bölge. 

Onun haricinde Claude Levi-Strauss'un "Irk, Tarih ve Kültür" adlı kitabını okuyorum, bir yandan da China Mieville'ın "Demir Konsey"i duruyor; onu okumaya başladım ve baktım hemen bitirmem pek muhtemel, kitap bitmesin diye bıraktım okumuyorum =( Şu cümlemden sonra kimse blog'umu okumaz herhalde; kitap bitmesin diye en sevdiği yazarın kitabını OKUMUYOR. Okuyacağım, antibiyotiklerin ve at ve fili aynı anda bayıltacak güçteki ağrı kesicilerin etkisinden çıkayım, burnum akmadan otuz saniye nefes alabileyim, okuyacağım.

Darkthrone sevsenize.

Unleashed Ağustos ayında Türkiye'de çalacak bu arada.

Evet yazacak başka bir şey bulamadım, yarın yeni bir kitap yazısı ekleyim, zira aynı anda kaç kitap okuduğumun farkında değilim ama şu an gözümün önünde olan, hadi sürpriz olsun, kitaplardan biri bitecek gibi.
Siz neler yapıyorsunuz? 

10 Nisan 2015 Cuma

Ne Okuyorum?


Koşturmacadan yazı ekleyemedim, hatta elimdeki kitapları bile bitiremedim. Son bir haftanın yarısını yollarda geçirdim ama olsun, önümüzdeki birkaç gün içinde yeni yazılar blog'da olacak.


Koray Sarıdoğan'ın Kadran Kadraj'ını bir haftadır okuyorum, üç gün boyunca okuyamadım ancak bugün ya da yarın biter, geriye 100 sayfa kadar kaldı. Şimdiden tavsiye edebilirim, okuyun da derim. Fotoğrafta bacağı ve kitaptaki ısırık iziyle yer alan kedim için pek bir şey diyemiyorum, zira ben bu satırları yazarken sabah çılgınlığıyla odayı talan ediyor. Slayer da Slayer zaten, ekleme yapmaya gerek yok.


Diğer yandan kadın çalışmaları konusunda iki kitap da Kadran Kadraj'dan arta kalan zamanlarda okuduklarım arasında, her ikisinin de yazıları sanırım bir hafta içinde blog'da olur. 

Haricinde, önümüzdeki "10 günü az ders çok kitap" şeklinde düşündüğüm için bir kaç kitap daha var okumak istediğim, dünyanın son günü ve acilen tüm kitapları okumam lazım çünkü.  

29 Kasım 2014 Cumartesi

Ne Okuyorum?

Sizin bulunduğunuz şehirde hava durumu ne bilmiyorum ama burada az sabah yaz olarak başlayan hava şu saatlerde kışa dönmüş durumda. Yetmezmiş gibi karanlığın çevrelemesine bakarsak da buranın Norveç taklidi yaptığını söylesem yalan olmaz. Hayır olur. Çünkü Norveç değil. Neyse.

Ama bugün her black metal dinleyenin, "bm'ye giriş 101'i" sayılabilecek gruplardan Norveç'li Darkthrone ile ilk kez okuduğum Levi Henriksen sayesinde en azından kulak ve göz kendisini kısacık anlardan ibaret şekilde Norveç'te sanabiliyor.
Kitabın daha başlarında olmama rağmen sevdim diyebilirim. Zaten bir kitabı sevip sevmeyeceğimi anladığım sayfalar geride kaldı. Yani sevdim. Lafı uzatmak istiyorum. Uzatmayım.

Darkthrone dinleyin, kitap okuyun. 

22 Kasım 2014 Cumartesi

Bu Hafta Sonu Ne Okuyorum?

Bunların hepsini aynı anda okuyorum. Böyle "aynı anda okuyorum" diyince kendimi ahtapot gibi hissettim. Aynı anda altı göz de ekleyin, oldu. O benim. Ama öyle değil; birini okumaya başlıyorum ama baktım daha fazla devam edersem okuduğumu anlamayacağım, diğerine geçiyorum. Mesela "Kayıp Kız" çok güzel bir mola oluyor bana; sürükleyici bir hikaye ki hem de nasıl... Belki şimdiden filmini izleyenleriniz vardır ama ben filmi izlemeden kitabı okumak istedim. (Bu arada "Gone Girl" filminin yönetmeni David Fincher'e olan hayranlığımdan bahsetmiş miydim?)

Bu kitapların hepsi birbirinden güzel; dün aşırı okumaktan başıma ağrılar girdiği için sabah kadar uyumadım ve şu an Jr. Ghoul şeklinde geziyorum. (Ghol yazınca aklıma Ghost geldi; bu vesileyle size de bir Ghost Live önereyim; hangisi denk gelirse gelin izleyin/dinleyin derim ama Graspop performansları ilk aklıma gelen.)

Neyse, bu hafta sonum böyle geçiyor. Zaten neredeyse her günüm masadaki kitap yığını arasında kaybolmakla ve çay-kahve içip, kediyle (Kedim hakkındaki bir yazıyı okumak ne kadar istersiniz bilmiyorum ama hafta içi kısacık bir yazısını ekleyeceğim) oynamakla geçiyor.

Sizin nasıl gidiyor? Neler okuyorsunuz?

14 Haziran 2014 Cumartesi

Ne Okuyorum?


Hava çok sıcak, dışarıda işlerimi halledip hemen eve döndüm.
Döndüğümden beri de çay vs. eşliğinde bu kitabı okumaktayım. Çok güzel başladı; bakalım, kısa zamanda yazısını blog'da okuyabilirsiniz, kitabın devamı ve yarattığı hissiyatı o zaman paylaşırım detaylı.


13 Haziran 2014 Cuma

Ne Okuyorum?


Evet, evimde dantel var.
Ancak konumuz bu değil.
Son elli sayfasındayım bu mükemmel kitabın. Cem Okyay'ın sürükleyici anlatımı, Türkiye'nin 2023'teki kurgu (doğal olarak) halinin acıtan gerçekliğine kendimi kaptırdım gidiyorum.
Pek yakında yazısı blog'da olur. Ama siz yazıyı beklemeyin, bir an önce gidip bu kitaba kavuşun derim.

1 Haziran 2014 Pazar

Ne Okuyorum?


Hava kapalı, yapılacak dolu iş var; yarın sabaha yetişmesi gereken işler var ama okumaktan da vazgeçemiyorum. Bu pazar bana eşlik eden bu güzel kitap.

Siz neler okuyorsunuz?

4 Mayıs 2014 Pazar

Ne Okuyorum?


Hafta sonunda Steelheart eşlik ediyor bana. Bir yandan da Nail Gaiman'dan Sandman - A Game Of You'yu okuyorum. Gerçi onu daha çok sporda okudum diyebilirim. Bundan sonra böyle, bisiklet sürerken çizgi roman okunacak!

Öte yandan Steelheart sürükleyici başladı. Film gibi de ilerliyor.

Siz neler okuyorsunuz?

27 Nisan 2014 Pazar

Ne Okuyorum?


Bu pazar Borges okuyorum.
Yazısı yakında blog'da olur.
Hafta sonu bitti bitiyor ama umarım iyi geçmektedir sizin için de.


20 Nisan 2014 Pazar

Ne Okuyorum?


On8 Kitap'tan geçtiğimiz hafta çıkan bir kitap Ağaçtaki. Hayatta hiçbir şeyin bir anlamı olmadığını fark eden 7. sınıf öğrencisi bir çocuğun, arkadaşlarının hayatlarına sebep olduğu çatlaklar/aydınlanmalar/inkarlar ile başlıyor kitap.

Bu pazar bu kitabı okuyorum.

Siz neler okuyorsunuz?

13 Nisan 2014 Pazar

Ne Okuyorum?


Hafta sonuna eşlik eden kitap bu hafta Cherie Priest'ten "Kemik Titreten". Neredeyse bir yıldır okumayı planlıyordum, ancak okumaya başlayabildim.

Yazısı da pek yakında blog'da olacak elbette. Şu an kitabı yarıladım, bakalım ne zaman bitecek =)

Hava da süper, kısa bir süre daha okumaya devam edip güneşin tüm parlaklığına rağmen, erimeyi bile göze alarak dışarı çıkacağım ama.

Size iyi pazarlar!


3 Ocak 2013 Perşembe

Ne Okuyorum?

Son zamanlarda Neil Gaiman bitiyor, Neil Gaiman başlıyor. Son olarak dün aldığım, kısa öykülerinin ve bir kaç şiirinin derlendiği Fragile Things'i okumaya başladım.

Neil Gaiman, Fragile Things. Headline Review, 448 sayfa.

27 Aralık 2012 Perşembe

Ne Okuyorum?

Çok yoğun geçen bir haftadan, günde 1 saat uyuyarak ayakta kalmaktan sonra yorulan sadece gözlerim değil, zihnimdi de. Sanırım bu yüzden elimdeki dört kitabı da dün okuyasım gelmedi, kendi kendime garip bir sinir hali içinde okumak istemediğim kitaplara baktım baya bir. Zira kitap yarım bırakmam, nefret ettiğim bir durumdur.

Bir süre kitapları zorla okumaya çalıştıktan sonra baktım olmuyor, gözümü diktiğim kitabı sonunda kitaplıktan alıp okumaya başladım. Çok iyi geldi. Neil Gaiman'dan Mezarlık Kitabı.

Arka kapak yazısı;

Arkadaşlarının Bod diye hitap ettiği Nobody Owens normal bir çocuktur.

Eğer bir mezarlıkta yaşamasaydı, hayaletler tarafından büyütülüp yetiştirilmeseydi ve yanında ne canlıların ne de ölülerin dünyasına ait olan sadık bir koruyucusu olmasaydı, Bod tamamıyla normal olurdu.

Bir çocuk için mezarlıkta tehlikeler ve maceralar vardır - tepenin altındaki çok yaşlı Çivit Rengi Adam, gulyabanilerin terk edilmiş şehrinin bulunduğu çöle açılan bir geçit, korkunç bir tehdit saçan tugaf Bekçi...

Ama Bod mezarlıktan ayrılırsa, ailesini de öldürmüi olan Jack denen adamın saldırısına uğrayacaktır...

Mezarlık Kitabı, Neil Gaiman. İthaki Yayınları, 284 sayfa.