11 Nisan 2025 Cuma

Ottessa Moshfegh "Eileen"

Bu okuduğum ikinci Ottessa Moshfegh romanı; ilki My Year of Rest and Relaxation'dı; hakkında blog'da bir yazı da var. Anlatıcı karakterle de hikayeyle de hiçbir bağ kuramadığım, mızırdanma gibi gelen bir romandı. Ancak iyi pazarlandığı kesin. Öte yandan Eileen, çok kanlı canlı bir roman. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım çünkü Eileen gibiyse, beğeneceğimi düşünüyorum.

Yirmi dört yaşındaki Eileen'in hayatından kısa bir kesit bu roman; bir haftalık bir süreye geri dönüş. Eileen'in ellili yaşlarındayken geriye dönüp baktığı bir iç dökme ya da hikayesini paylaşma. Nedense fazlasıyla itici bir karakter olduğu için, geçmişe bakıp yüzleşme ya da hesaplaşma olarak ifade etmedim, çünkü anlatıcı karakter olarak Eileen'in kendi hikayesinden rahatsız olduğunu da sanmıyorum.

Annesinin hastalanmasıyla pek de ilgisini çekmeyen lisans eğitimini bırakıp evine dönen Eileen, sağlıksız bir ailenin içinde diğer bireylerin umursanma sınırları içinde kalan bir karakter olarak, annesinin ölümü sonrasında alkolik babasıyla yaşamaya devam ediyor. Hikaye de süregelen bu günlerden birinden başlıyor. Alkolik, sivri dilli, kızına karşı sevgisiz, sevgisizliğini ve iğrençliğini ifade etmekten geri durmayan, hayli yıpratıcı bir psikolojik baskıyı kızına uygulamaktan geri durmayan bir adam bu baba. Eileen ile birlikte pisliğinin sayfalardan çıkıp adeta burnumu yaktığı bir evde yaşıyorlar; Eileen ise aynı zamanda bir ıslahevinde çalışıyor. Eileen'in sağı solu, sağlıksız ve aksak toplumsal bir çürümenin temsilcileriyle dolu. Örneğin iş yerinde de diğer çalışanlardan çekincesiz biçimde zorbalığa maruz kalıyor. Ancak tepkisiz; Eileen hiç yakınlık kuramayacağınız ancak tepkisizliğindeki şiddeti anlayabileceğiniz bir karakter.

Tek bir amacı var; yaşadığı yerden ayrılıp New York'a gitmek. İşte bu amaç için planını işletmeye başladığında, iş yerinde çalışmaya başlayan yeni bir genç kadınla hayatında ilk kez arkadaşlık kurmaya başladığını düşündüğü için, plan biraz sekteye uğruyor. Ancak bu ilişkinin gerilimi, sonunda yaratacağı geriliminin yükünü sezdirmeye başlayacak biçimde, fazlasıyla bastırılmış bir histeriyle hikayeye dahil oluyor.

Okumakta yer yer zorlandığım bir roman çünkü pisliği, bildiğiniz anlamda temizlik yüzü görmemiş bedenleri, mekanları, odaları, evleri ya da arabayı tasvir ederken yazar hiç çekinmemiş. Aynı şekilde kanlı canlı itici, neredeyse ruhsuz bir karakter olan Eileen'in bozuk bir ailenin ürünü olarak duygularından yalıtılmış hali de insanı bazen boğacak kadar gerçekçiydi.

Sıkışmışlık, yalnızlık ve kaçış arzusuyla harmanlanmış bir roman. Psikolojik olarak bozuk karakterlerin, özellikle karakterleriyle bakışacağınız romanları seviyorsanız tavsiye ederim.

Hiç yorum yok: