20 Aralık 2019 Cuma

Alein Kentigerna "Sırlar Uçurumu"

Alein Kentigerna'dan okuduğum ilk kitap mıdır değil midir bilemem, yazar takma isim kullanarak yazıyormuş eserlerini. Önce anagram olabilir diye düşünüp biraz bulmaya çalıştım ama körelmişim yıllar içine=/ Yazar Türk diye düşündüm, eserin orijinal adı yazmadığı halde çevirmen bilgisi var. Bu durumda yazarın kim olabileceği ihtimaline bir isim eklemiş oldum kafamdan; Alper Atılgan. Bir ihtimal dediğim gibi, her okuyanın aklına belki başka bir ihtimal gelecektir üslubunu benzettiği başka bir Türk yazarımız gelecektir belki. Bilemem. 

Alein Kentigerna adıyla yayınlanan roman sayısı altı bildiğim kadarıyla. Birbirlerinden bağımsız romanlarmış. Ben Sırlar Uçurumu ile başladım, diğerlerini de okuyacağım galiba. 

Sırlar Uçurumu, 1800'lerin ortasında geçiyor. Geriye dönüşler de var, ancak 1800'lerin ortası gibi başlıyor ve oradan da devam ediyor. 

Blanc de Venue malikanesinde, Fransa'da, bir ailenin etrafını saran ve çözülmesi çok uzun zaman alacak gibi duran sis perdesine odaklanıyor roman; sis neden var sorusuna da cevap vermek üzere yola çıkıyor. Tüm bunları tetikleyen ise romanın başında haberdar olduğumuz lanetli bir durum var malikanede, o da sırların içinde büyük bir yeri kaplayan uçurum. Uçurumun dibinde yıllar önce cansız bedeni bulunan hane halkından biri var. Bir intihar olarak okur haberdar oluyor bundan. Ailenin romana dahil edilen tüm zamanlar içinde karşımıza çıkan, çıkacak olan bireyleri etrafında da bir gizemli durum hakim; benzer biçimde romandaki diğer karakterlerde de bir "bunda bi şey var" durumu mevcut. Bunlar da okurken size sürekli merak edecek bir şey, düğüm noktasının açılmasına kadar geçen her sayfada sadece sonucu beklemek yerine karakterlerin kendilerine has hikayeye dahil edilmiş unsurlarla merakla okuyacak birçok neden sunuyor. Sürekli bir hareket, bir konuya dair merak ya ekleniyor ya da cevap buluyor, kesinlikle bir günde bitirebilirsiniz, çünkü merak ediyorsunuz.

Okurken Brönte kardeşleri, Wilkie Collins'i, Dickens'ı anımsadım. Blog'da elimden geldiğince değindim ancak daha dar sık yer vereyim artık, olur olmaz her yere dahil ederek de yapabilirim bunu; özellikle wuthering heights aklıma sık sık geldi kitabı okurken. Bunu olumsuz anlamda söylemiyor, wuthering heights'ı çok seven, hemen her yıl tekrar tekrar okuyan biri olarak yarattığı hisle çoğu zaman benzettiğim için söyledim. Bahsettiğim dönemdeki edebi eserleri hatırlarsınız; o eserlerden çok detay kitaba dahil edilmiş. Sülün avları. Sadece sülün avlarını yazacağım kitapta gerçi bir kere bahsediliyor ama bilen bilir kont kocam edgar ve sülün avları kendi kendime kimsenin umursamadığı espiri anlayışımın bir parçasıdır. Bilen bilir dediğim de 1 ya da 2 insan.

Fikir ve sanat eserleri kanunu madde 34, ek fıkra 3 uyarınca eser sahibinin izni olmadan kullanılması yasaktır. 
Lütfen yazılarımın tamamını ya da bir bölümünü kullanmayınız; 

Hiç yorum yok: