Haziran 2018'de Altın Kitaplar birinci ve ikinci baskısını yapmış bu romanın, hoş. Örümcek Ağı, Agatha Christie'nin, KRALİÇEMİZİN tek mekanda geçen, hatta çok kısa bir zamanda geçen şu an anımsadığım kadarıyla iki romanından biri. Yanlışım varsa düzeltin.
Örümcek Ağı, evlenip taşraya yerleşen Clarissa'nın bazen aldatmak için yapıyor gibi görünse de biraz zaman geçirmek, öte yandan aslında karşı taraf için de mevcut bir soruna çözüm bulmak ya da bir şekilde karşı tarafa da bir fayda sağlayacak şekilde "uydurduğu" küçük hikayeler, ortaya attığı iddialar, kurguladığı senaryolarla geçen günlerin bir gün yaşadığı kırılmayı anlatıyor.
Çok kritik bir günde, kütüphanesinde bir ceset buluyor. Ve bu cesedin çok kısa bir süre içinde kimseye belli etmeden ortadan kaybedilmesi gerekiyor; kendisine yardımcı olması için de etrafında birkaç arkadaşı var.
Biraz ceset kaybetmeli, ceset saklamalı başka türdeki eserlerin kurgularında da nedense komik bir yön illa ki oluyor bence, bu romanda da var. Örümcek Ağı'nda bir yandan, katilin kim olduğu, cesedin neden salonun ortasında olduğu gibi sorular okurun cevaplaması için bekliyor olsa da, bir yandan da komik de bir yönü var. Zaten Christie'nin başkarakteri sevimli bir tip, ona gülmenin haricinde cesetle uğraşmaya da gülüyorsunuz.
Bu arada Christie insaflı davranmış, Örümcek Ağı'nda katilin kim olduğunu bulmak için ortaya koyduğu ipuçları çoğu romanına göre neredeyse okurun gözüne sokuluyor. Cinayet sebebini de anlamak bu yüzden bir nebze olsun okur için kolay; diğer düğümler için biraz sonu beklemek gerekiyor gibi ama dediğim gibi, kurgu cidden insaflı, aman aman bir örümcek ağı en azından okur için yok.
Bu arada ben bu romanı okumamışım, ya da okuyup unutmuşum, hatırlayamadım. Sanırım ilk kez okudum. Özür dilerim KRALİÇE. Bir eksikmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder