Benden başka kimsenin umursamadığı, Kareler ve Sayfalar ile soğuk diyar polisiyesi (özel) turu devam ediyor. Yeni bir soğuk diyar polisiye serisi ve haliyle yeni bir yazar ile. Camilla Ceder ve "Christian Tell" serisinin ilk kitabı "Frozen Moment". Böyle yazdığım için seride birçok kitap var sanmış olabilirsiniz, ama yanılmayın, sadece iki kitap var. Diğeri de "Babylon" adlı bir kitap. Hangi yazara hangi seriye "baksam" diye kitapların içinde cinnet geçirerek kaybolmuşken Frozen Moment'ı seçme sebebimi belirterek kitap hakkındaki kısa yazıma devam edeyim bence; sebep şuydu, üzerinde Wallander kelimesi gözüme çarptı. İçinde de yazar bir iki kez adını anmış. İsveç'ten bir Wallander daha çıkmaz, çıkamaz, Christian Tell yanına bile yaklaşamamış zaten.
Başlar başlamaz bunu yazmsaydım elbette iyiydi. Ceder de bir Mankell olmadığının farkındadır sonuçta her insan bunun farkındadır yani kendisi için. Yani her insan kendisi için farkındadır, mesela benim bir Mankell olamayacağımın farkında olmam için. Çırpınıyorum.
Yazıya geçelim.
Frozen Moment, bir garajda/tamirhanede bulunan bir erkek cesedi ile başlıyor. Ortada neden öldürüldüğüne dair hiçbir şey anlaşılmayan bir adam var. Öte yandan, 12 yıl kadar önce genç bir kızın hayatından karelerle uzun bir süre geçmişe dönüyoruz. Bir yandan günümüzdeki cinayetin soruşturması devam ederken, öte yandan 12 yıl önceki hikaye devam ediyor, ilerliyor. İki hikayenin nerede nasıl kesiştiği de Frozen Moment'ın şimdiki zamanındaki kırılma noktası olacak gibi diyebiliriz.
Ben ilk paragrafta romanı kötülemiş gibi oldum ama yok aslında, okunur, hikayenin kapatayım devam etmeyim sıktı dedirten bir yanı yok. Aslında merak da uyandırıyor; romanın klişesi bol, ama dediğim gibi kendini okutacak bir iki detay, daha doğrusu kendisini okutmak benim için katil kim, neden gibi sorularla ilgili detaylar oluyor, bu yüzden böyle bir iki şey bulunca devam ettim. Bir süre sonra zaten neden kısmı aydınlanmaya başlıyor, en azından okur için.
Başka nelerden bahsedebilirim? Mesela yazar Wallander'ın ilk romanında olduğu gibi burada da baş karakter (Tell oluyor burada) ile üstü olan kişi arasında aynı durumu kurgulamış. Belki okursunuz diye detay vermiyorum ama resmen aynısını almış.
Romanı okurken bazen çok dağılmış gibi gelebiliyor, mesela okur için açık olanların kurgudaki karakterler için de açık hale gelme sürecine tanık olmak bazen uzun sürüyor gibi geldi.
Tell'den Wallander çıkmaz ben tekrar söyleyim de.
Buna karşılık roman kötü değil, sıkılmadan okursunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder