Ian Rankin'den Saklambaç'ı da Düğümler ve Haçlar'ın peşine okumuştum; yani birinci ve ikinci kitabını sırasıyla okudum Dedektif John Rebus serisinin. Düğümler ve Haçlar için yazdığım yazıya bakarsanız, ilk kitabın giriş kitabı gibi olduğunu, Rebus'un geçmişini neden tanımamız gerektiğini, Rebus hakkında fikir sahibi olmak için geçmişini neden bilmemiz gerektiğini ilk kitapta işlemiş bence yazar. Hatta o yüzden işin "polisiye kısmı" kurguda biraz geri planda; "işin polisliğine" çok odaklanamıyorduk.
Saklambaç'ta durum öyle değil. Rebus, Düğümler ve Haçlar'da görmeyi beklediğim, Rebus sürece ne zaman dahil olacak, ne zaman böylece biz de olayın içinde olabileceğiz sorularına cevap verebilen bir roman.
Edinburgh'da uyuşturucu bağımlısı bir genç, harabelikten biraz öte bir evde ölü bulunur. Cesedin bulunduğu yer kadar bulunduğu konum da ilginçtir. Ölümü sanki bir ritüele ait gibi görünür.
Öte yanda Rebus, şehrin önde gelen işadamları ile bir araya gelir. Sebebi ise, emniyetin de dahil olduğu uyuşturucu karşıtı kampanyaya başlanacak olmasıdır.
Şehirdeki mekansal ayrışma, şehrin karından pay kapmaya çalışanlar; diğer taraftan neden ve nasıl öldüğü belli olmayan genç bir uyuşturucu bağımlısının ölümünde her geçen gün daha da şüphe çekici detaylar bulan Rebus. Eğer bir cinayet varsa ortada, bu kimin işine yarayacaktır? Şehirde kimin gücü, nelere yetmektedir?
Tüm bunların peşinde giden Rebus'la birlikte şehrin suç batağına dalıyoruz; aşırı paranın nereye harcanacağı da bir sorundur. Tatminsizlik ve paranın varlığının sonunda varacağı yer çöplüktür. Paranın her kapıyı açabiliyor olması her kapının güzel, iyi ve doğru ile birleştiği anlamına gelmiyor; işte bu kitapta da böyle bir yolculuğa ufaktan çıkıyorsunuz.
Araştırma sürecine okur dahil olabiliyor; ilk kitaptaki gibi olaya dair bir açıklama, bir ihtimal için kitabın sonuna dek beklemek gerekmiyor. İpuçları arada bir okurun da karşısına çıkıyor, finalde neyle karşılaşacağı okur için büyük bir süpriz olmuyor. Sona adım adım gidiyoruz; küçük kafa karıştıracak numaralar da var. Çok fazla tuzak yok, ama okuması keyifli bir polisiye.
Bir de Rebus'un yüzü kaçıncı kitapta gülüyor merak ettim, üzülüyorum ben bu adama artık.
Bir de Rebus'un yüzü kaçıncı kitapta gülüyor merak ettim, üzülüyorum ben bu adama artık.
Fikir ve sanat eserleri kanunu madde 34, ek fıkra 3 uyarınca eser sahibinin izni olmadan kullanılması yasaktır.
Lütfen yazılarımın tamamını ya da bir bölümünü kullanmayınız;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder