Hayatınız
kötü giderken yanı başınızda duran birbirinden güzel kitaplar, okunmayı
bekleyen onca satır bile bir gelecek sunmaz, mutlu etmez, umut yaratmaz.
Yine
de bir anlık içinizdeki duygusuzluğun yardımıyla elinizi bir kitaba atarsınız
ve kitap bittiğinde içinde olduğunuz durum size ya da daha iyi ya da daha kötü
görünmeye başlar; belki sadece gerçeği sunar. Özetle, demek istediğim, iyi bir
kitap mutlaka bir şeyleri değiştirir.
Orijinal
adı Daytripper olan Güngezgini, Çizgi Düşler tarafından henüz yeni dilimize
kazandırılan bir çizgi roman. Okumayı, kitaptan haberim olduğu andan beri
sabırsızlıkla bekliyordum. En sonun da dün kendisine kavuştum ve herhangi bir
şeye bırakın odaklanmayı, herhangi bir şeyi bile umursamadığım bir anda okumaya
başladım. Dediklerinden, anlatılanlardan daha da etkileyici geldi.
İkiz
kardeşler Fabio Moon ve Gabrial Ba imzasını taşıyan bu mükemmel çizgi romanda
bizleri karşılayan, Bras de Oliva Domingos adlı baş kahramanımız. Kendisi,
başarılı bir yazar olan babasının neredeyse gölgesinde olan ve yazar olmak için
çabalayan, ancak hayatını gazetede ölüm ilanları yazarak devam ettiren bir genç
adam. Bras’nın hayatının farklı dönemlerine ve farklı olasılıklar dünyasına göz
attığımız her bir bölüm, her bir ayrı hikaye bizim için aslında ayrı bir son da
sunuyor zira her bölümün sonunda Bras ölüyor.
Farklı
yaşlarda, farklı durumlar içinde sonlanan hikayelerin her biri birbirinden
etkileyici. Tıpkı Bras’nın yaptığı iş gibi, kitap boyunca ölüm sizi sarıp
sarmalıyor. Bunu korkutucu ya da ürkütücü bir şey olarak söylemiyorum zira bir
aşkın yeşermesi, bir çocukluk anısı, saklambaç oynarken yaşanan ilk öpüşme,
baba olmanın heyecanı, gençliğin heyecanı ve umutlarıyla dolu bir insanın
hayatı keşfetmesi gibi aslında iç ısıtan ve neredeyse tatlı diyebileceğimiz bir
çok hikayede ölümün gerçeğinden kaçamadığınızı görüyorsunuz. Ve bu, birbirinden
çarpıcı sonlarla kendisini sizlere sunuyor.
Oldukça
etkilendim.
Ölüm
üzerine sürekli düşünen ben, çizimlerine mi renklendirmesine mi yoksa hikayenin
mükemmelliğine mi hayran kalsam bilemedim. Güngezgini, normal bir hayatın
içinde saklı olasılıkların her birini aynı sonda buluşturmaktan ziyade, bir
insanın hayatındaki farklı dönemleri de başarıyla yansıtıyor. Bunu da bir çizgi
romanda daha mükemmel nasıl anlatabilirlerdi bilemiyorum.
Kitabı
yeni okumanın verdiği heyecanla bunları yazdığımı düşünmeyin, gerçekten çok
etkileyici. Dediğim gibi dünya umrumda değil ve şu an sizlere bir kitabı övmek
için çaba harcıyorum, aslında sadece gerçeği vurguluyorum.
Atlamayın
Güngezgini’ni. Şiddetli tavsiyedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder