15 Temmuz 2015 Çarşamba

Terry Eagleton "Eleştiri ve İdeoloji"

Terry Eagleton'ın Eleştiri ve İdeoloji adlı kitabı, kitabın alt başlığında da belirtildiği üzere Marksist edebiyat teorisi hakkında bir kitap. Bu açıklama olmasa bile çoğu insanın aklına yazarın adı, eleştiri ve ideoloji kelimeleri ayrı ayrı ya da ikili gruplar halinde geldiğinde dahi çağrıştıracağı,
düşündüreceği diğer şey Marksist teori olacaktır. Blog'da daha önce bir kaç Eagleton kitabının daha yazısını paylaşmıştım, merak eden varsa onlara da yönlenebilir bu arada, bahsettiğim çağrışımları pekiştirecek nitelikteydiler zira.

Edebiyat ve eleştiri arasındaki ilişki kitabın ilk sayfalarından itibaren masumane bir ilişkiden uzaklaştırılıyor. Bence de, normalde de zaten olması gereken bu değil mi? Herhangi bir metnin kendisi ya da eleştirisi, kesinlikle "öylesine" ve "sakin" bir çerçevede incelenemez . Farklı edebiyat akımları ve varoldukları dönem içindeki koşullar, tüm "şeyleri" ve "işleri" etkilediği gibi elbette edebiyatı da, edebi metni de etkileyecektir. Sizin bakış açınız nedir, bilemiyorum ancak Eagleton ve eleştiride temel aldığı, paylaştığı ideoloji olan Marksizm'in izinden giderek bu yazıya devam ediyorum.

Ne diyorduk? Herhangi bir üretim, tarihten ve insandan bağımsız düşünülemez. İşte bu yüzden Eagleton da sürekli olarak maddi üretim şartlarının ve ilişkilerinin biçimlendirdiği farklı toplumsal düzen ve dönemlerdeki edebi metinlerin üretim sürecine etki eden ana faktör üzerinden eleştirinin de şekilleneceği vurgusunu yapıyor. Hegemonyanın edebiyata yaptığı etki ve oluşum sürecine dahil oluşu, metnin yaratım sürecinde kendisini var etme çabası içinde nasıl yer alıyor diye inceliyor Eagleton.

Her metnin kendisini yaratırken bir yandan da oluşmasına vesile olan ideoloji de yeniden yaratması, okur karşısında bir "tüketim" unsuru olarak çıkacak olan "edebi üretim metnini" hem ideoloji üreten, hem de ideoloji ile üretilen kılıyor sonucuna varabiliyoruz böylece. Örnek olarak da iktidarın kendisini meşrulaştırma aracı olarak ısmarlama edebi metin yazdırması ya da burjuvanın/küçük burjuvanın taleplerini ya da varlığının sürekliliğini sağlama ihtiyacını iletmek amacıyla kaleme aldırdığı edebi metinleri gösterebiliriz.

Materyalist bir edebiyat eleştirisi için genel üretim tarzı, edebi üretim tarzı, genel ideoloji, yazarın ideolojisi, estetik ideoloji ve metin olmak üzere altbaşlıkları sıralayan Eagleton, edebi üretim sürecine etki eden bu farklı unsurların aralarındaki ilişkinin metin ve eleştisi eksenindeki sorgulamasını yapıyor.

Egemen ideoloji oluşumunda metnin ve eleştirisinin önemini ısrarla çizen kitapta aynı zamanda dilin siyasal önemine de dikkat çekiliyor. Şöyle ki dilin, siyasal dil olarak düşünülmesinin vurgusu, metnin ideoloji ile içinde bulunduğu ilişkinin öneminden bağımsız düşünülemez. Çünkü dil, siyasal niteliğini içinde bulunduğu siyasal ideolojiye borçludur ki aslında bu da dilin, ideoloji yaratmadaki görevinin/sorumluluğunun/kullanılışının bir örneğidir.

Kurmaca edebi metin ve tarihi edebi metin arasındaki ilişkiyi de Marksist teori çerçevesinde inceleyen Eagleton aynı zamanda İngiliz edebiyatının öne çıkan yazarlarındaki ideolojiyi ve bu ideolojinin şekillenmesinin ardında yatan şeyleri de inceliyor. Bu da ayrı bir bölümde yapan yazar Matthew Arnold, George Eliot, Charles Dickens, Joseph Conrad, Henry James, T.S. Eliot, W.B. Yeats, D.H. Lawrence üzerinden her bir yazarın metinlerindeki ideolojiyi yaratan ve yazarların yaşamlarıyla, yaşadıkları dönemle, benimsedikleri değerle, parçası oldukları toplumla olan ilişkileri ve kişisel görüşleri etrafında, haliyle egemen ideolojiye ya da karşı duran ya da egemen ideoloji ile ortaklaşan fikirleri çerçevesinde yapıtlarındaki ideoloji üretimini bence yeteri kadar detay ve açıklama ile okura sunuyor.

Kapitalizm ve feodalizmin İngiliz edebiyatının ideolojik biçimlenmesine etkisi ve toplumun kurtarıcı olarak benimsemesi için egemen ideolojinin çabaları, yazarların siyasi düşünceleri ile toplumsal birlik ve beraberlik için başat gördükleri unsurların, değerlerin eserlere nasıl yansıdığı Eagleton'ın kaleminden okunabiliyor.

Okuması kesinlikle çok zevkli bir kitap; Marksist edebibyat eleştirisi, İngiliz edebiyatı konusunda uzman olan Terry Eagleton'ın fikirleri, değerlendirmeleri ve doğal olarak ağırlıklı şekilde İngiliz edebiyatının materyalist eleştirisi ilginizi çekiyorsa, kitabı atlamayın derim.

İyi okumalar.

Hiç yorum yok: