10 Şubat 2024 Cumartesi

Riley Sager "The Only One Left"

Kareler ve Sayfalar pskiolojik gerilim, gerilim, polisiye türleriyle yer yer temas eden kitaplar kısmen özel turu devam ediyor. İlk kez okuduğum bir yazar olan, çok popüler bir "mystery", "thriller" yazarı olan Riley Sager'in yine 2023 yılında çok adı duyulan romanıyla. The Only One Left. 

En baştan belirtmem gerekli; sanırım Sager'ın en iyi romanıyla yazarla tanışmış oldum. Amerikalı yazarın, tam da 1980'lerde geçen, kendilerine has bir korku temasıyla izleyenlere polisiyenin kendi diyarlarından en iyi örneklerini vermiş filmlerine ve romanlarına benzer tatta yazdığı bir roman The Only One Left. Kitap kapağının yaptığı çağrışım da öyle, yaşı benim gibi YAŞLI olanlar hatırlayacaktır; o dönemden bahsediyorum. Keza romandaki hikayenin üslubu ve kurgusu da aslında eski tatta bir olay. Ancak çok iyi işlenerek klişelerin bile ne kadar iyi kullanılabileceğinin de örneği olmuş roman.

Romanda anlatıcımız Kit, hastabakıcı olarak çalışan ancak bir hastasının ölümündeki ihmal yüzünden altı aylığına mesleğinden uzaklaştırılan genç bir kadın. Annesinin ölümü üzerine babasıyla yaşadığı evde oldukça bunalmış durumda olan Kit, kendisine önerilen ilk işe evet diyerek işe geri dönüşünün adeta bir cezayı andırmasına rağmen Maine'deki en kötü itibarlı evlerden birinde işe başlar. Bu evin kötü itibarı, evde işlenen üç cinayetten kaynaklanmaktadır. Anne, baba ve bir kızlarının öldürüldüğü evde, sağ kalan diğer kız ise cinayetle suçlanmasına karşılık onun katil olduğuna dair hiçbir ley ispatlanamamıştır. Ancak sağ kalan kız, Lenora Hope, hayatına yatağa mahkum halde devam etmekte, yalnıza sol elini kullanarak basit iletişimlerde bulunabilmektedir. Konuşması, hareket etmesi ise artık mümkün değildir. Bu nedenle Kit, istemeyerek de olsa bir katilin bakıcısı olmuştur. İçten içe, kendisi gibi "katil" gözüyle bakılan bir kadınla ortak bir kaderi paylaştığı düşüncesi, romanda Kit'in suçluluk duygusu ve yalnızlıkla bir benzerini bulup onu anlama imkanına kavuştuğunda geçeceğini düşündüğü bir hisle, bir umutla sarılı.

Romanın tamamının neredeyse tek mekanda geçtiği bu evin adı ise, romanla muhteşem bir uyum içinde olan Hope's End'dir. Bir yandan umut bir yandan da karamsarlıkla çevrili bu evin sahipleri ve evle neredeyse temas eden herkesin hayatındaki umutlar ve bu umutların nereye kadar nasıl hayatta kaldığına, nasıl sonlandığına ya da yok edildiğine dair aydınlanmayı ise romandaki geri dönüşlerle anlatılan hikayeyle okuyoruz. Bu hikayenin yazarı ise yatağa mahkum Lenora. Elini zorlukla kullanan Lenora'nın bir daktilo aracılığıyla asla aydınlatılamayan, aslında katili asla bulunamayan cinayetlerin işlendiği o gece aslında ne olduğunu itiraf etme çabasıyla Lenora, bir yandan Kit'in merakını gidermeye bir yandan da süregelen bir dramı aydınlatmaya girişiyor.

Romanda birçok klişe olay, yerinde kullanılarak sürükleyici ve usta işi ters köşelerle dolu bir kurguya dönüştürülmüş. Yazarın bundan daha iyi bir kitabı var mı bilmiyorum, ancak bu romandan sonra tüm kitaplarını okumaya karar verdim. 

Kesinlikle gerilim, korku, polisiye unsurlarına karşı bir düşkünlüğünüz varsa atlamayın The Only One Left'i.

Hiç yorum yok: