9 Şubat 2024 Cuma

Alice Feeney "I Know Who You Are"

Kareler ve Sayfalar psikolojik gerilim & polisiye çok satanlar, çok okunanlar, çok konuşulanlar, çok göz önünde olanlar turu devam ediyor. Yine tanıdık bir isim var; Alice Feeney. Bu yaz çılgın gibi her gün bir kitap bitirdiğim dönemde okuduğum, binge-reading denilen faaliyet için de oldukça uygun kitapların yazarı olan isimlerden biri kendisi. Tutturduğu anlatım tarzı, olay kurguları ile 500 sayfalık bir kitap da yazsa yalnızca bir gün içinde bile bitirebileceğiniz bir tarzın neferi. O yüzden genelde dediğim gibi, bir Wallander serisi romanı ya da iyice abartarak söylersem Ecinniler beklemeyen herkesi tatmin edebilecek bir ürün örneği I Know Who You Are.

Kimsenin nereden tanıdığını net çıkaramadığı ancak gözünün sürekli bir yerden ısırdığı, adından ziyade tahmini rolünün geçtiği eserin anımsandığı oyuncu tipi vardır ya, işte anlatıcımız Aimee Sinclair de öyle bir "az ünlü" oyuncu. Biraz daha fazla adından söz ettirebileceği bir filmin çekimlerinin son günlerinde de ise romanımız başlıyor; Aimee, setten döndüğü bir gün aslında kocasının evde olmadığını fark ediyor. 

Yalnızca kocasının kaybolduğunu değil, kocasının pek fotoğraf çektirmeyi sevmeyen bir adam olmasına karşılık birkaç fotoğraflarından birinin de kaybolduğunu fark ediyor. Geride yalnızca telefonu, cüzdanı ve pasaportu kalan bu adam nerededir, neden gitmiştir, işin en kötüsü de Aimee'nin zaman zaman yaşadığı fügler nedeniyle yeniden hafızasında bir boşluk mu oluşmuştur acaba? Ve acaba, o boşluk, kocasının ortadan kaybolmasıyla doğrudan ilgili bir şey sonucu oluşan travma sonrası bir vicdan azabıyla mı tetiklenmiştir?

Aimee'nin hayatındaki tek sorunun bu olmadığını ise geriye dönüşlerle okura aktarılan bölümlerle hikayenin sonuna dek izliyoruz; romanın sonunda tüm açıklamalar geçmişten başlayıp günümüze gelen ve günümüzde devam etmekte olan olaylarla kesiştiğinde ise biz finali okuyor oluyoruz, her şey aydınlanmış oluyor. Aimee'nin, aslında evden kaçıp kaybolan bir kız olduğunu ve neredeyse kimsesiz olduğunu da böylece görüyoruz. Peki bu kızın başına ne geldi?

Roman, Feeney'nin alışılageldik güvenli alanı içinde bir yazar olarak hareket ettiği bir başka romanı aslında; yine bir kadın karakter, anlatıcı, karakterlerin geçmişi gizemli, ortada net olan neredeyse hiçbir şey olmadığını fark ettiğimiz bir zirve noktasından sonra yavaş yavaş çözülmeye ve tanınmaya başlanan karakterler. Yer yer zorlama olduğu belli bir kurgu. Ancak çok hızlı okunan ve kendisini sonuna dek merak ettirmeyi başararak binge-reading için ideal bir eser olma özelliğini de koruyan bir roman.

Finali ise oldukça eleştiri almış, ki bu eleştirilere ben de katılıyorum. Okurken bile rahatsız olacağınız birden fazla sahnenin yer aldığı romanın finali, gerçekten midenizi ağzına getirecek bir sona sahip.

Hiç yorum yok: