Uzun
zamandır yazısını yazmam için gözümün içine bakıyordu Terry
Eagleton'ın Edebiyat Kuramı adlı kitabı. Şu satırları yazdığım
sıralardan hala devam eden taşınma - ev taşıma - evi taşımaya
hazırlama süreci içinde fırsat buldukça yazısını hazırlamaya
çalıştığım kitaplar arasında daha fazla bekletmeyim dedim.
Terry
Eagleton'ın kimi zaman espirili - iğneleyici bir dille kaleme
aldığı Edebiyat Kuramı, okurken sıklıkla altını çizip notlar
alacağınız satırlarla dolu. Haliyle ustalardan birinin kaleminden
çıkma, edebiyat üzerine neredeyse ders kitabı olabilecek (Belki
de öyledir) bir eser; satırları çizmekten, bir kaç sayfada bir,
bazen her bir sayfada post-it'i yapıştırmaktan bıkmayacağınız
bir eser.
Konuyla
ilgilenme derecenize göre üzerinde uzman olabileceğiniz ya da
sadece kulak aşinalığınız olabileceği fenomenoloji,
yorumbilgisi, alımlama kuramı, yapısalcılık, göstergebilim,
postyapısalcılık, psikanaliz gibi konu başlıklarından oluşan
Edebiyat Kuramı, bahsi geçen konuları yalnızca bilgi verip
geçecek şekilde değil, kimi zaman eleştirerek ya da
destekleyerek, kendi içinde tartışmalara ve sizi de konuya daha
çok bağlayacak örnekler üzerinden konuyu ele alıyor.
"Yoksulların
klasik edebiyatı" damgası vurulan ve uzun zaman boyunca bu
tanımlamanın üzerine yapıştığı İngiliz Edebiyatı'nın
ciddiye alınmama safhasının ardından sonunda üniversitelerde
kendisine bir yer edinmesi, ancak edindiği bu yerin neredeyse
"kadınların oyalanabileceği bir alan" haricinde hiçbir
şekilde akademik çevrelerce dikkate alınmamış olmasının ele
alındığı giriş bölümü hayli ilginç. Şu an İngiliz
Edebiyatı üzerine çalışmış, çalışan ya da çalışacak olan
çoğu kişi için bir binanın temellerini oluşturan onlarca yazar
ve eserin vakti zamanında maruz kaldığı muamele hayli ilgi
çekici.
Kitapta
"ideolojik bir proje" olarak doğduğu savı ortaya konulan
ve toplumun özellikle yoksul kesimi için bir "millyetçilik
aşılama", "ortak değerleri aktarma", "genel
kültürü yansıtma" "ahlaki değerleri benimsetme"
gibi amaçlarla tamamen "ahlaki" bir temel üzerinde
şekillenen İngiliz Edebiyatı'nın günümüze dek süregelen
evrimine tanık olmak, toplumsal yapıların ulusların edebiyatı
üzerinde nasıl şekillendiğini Eagleton'ın anlatımıyla görmek
mümkün.
Yaygın
toplumsal ideolojilerin her daim yansıdığı edebiyatın,
çözümlenmesi sürecinde geliştirilen farklı kuramlar üzerinden
Derrida, Heidegger, Saussure, Freud gibi ilk aklıma gelen önemli
düşünür ve kuramcıların gözünden irdeleyerek, bazen
karşınızda konuşuyormuş gibi Edebiyat Kuramı'nı sizlere
anlatan Terry Eagleton ile zormuş gibi görünen bir konunun aslında
ne kadar zevkli ve anlaşılır biçimde okuyucuya aktarılabileceğine
de tanık oluyoruz.
Siyasi
eleştiriye, aynı adlı bir bölümle yer veren ve kitabın
kapanışını yapan Eagleton'ın Edebiyat Kuramı ile okuduğunuz
metinlerin farklı bakış açılarından nasıl çözümlenebileceği
ve asıl dertlerinin ne olduğunu merak ediyorsanız, bu merakınızı
yenebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder