Hemen anı anlatayım değişiklik olsun, hep girişte Wallander ve Nesbo ve soğuk diyar polisiyesi muhabbeti yapıyorum çünkü (şimdi de yapmış oldum).
Anıya geçelim hadi sayın okurlar, eğer herhangi bir okur varsa. Anı şöyle: Bu kitabın çıktığını bilmiyordum, çünkü bir süredir kimsenin ilgilenmediği kareler ve sayfalar ile soğuk diyar polisiyesi (özel) turu haricinde polisiye okumuyordum. Zaten bir süredir herhangi bir kurgu okuyamıyordum çünkü okul çok zamanımı alıyordu (tez yazayım, doktora dersleri daha rahat olur diye düşünen var: yok öyle bir şey, yok, yalan). O yüzden de Jo Nesbo herhalde Harry Hole'yi bir süre yazmaz bıraktı diye düşünüyordum ama yokmuş öyle bir şey, işte anı kısmı burada geliyor. Bu kitabın kapağını araçlar için kırmızı, yayalar için yeşil ışık yandığında karşıdan karşıya bir yaya olarak geçerken karşıdan gelen (karşıda da kitapçı var, kesin oradan çıkmıştır) bir insanın kolunda kısmen gördüm. Kısmen kısmında sadece SBO kısmı vardı ama Doğan Kitap hep aynı karakteri kullanıyor biliyorsunuz insan görünce tanıyor. "Aaaaa yeni kitap mı çıkmış yani" diye düşünürken araçlar geçmeye başlayacaktı. Anı bitti. Yani Jo Nesbo'ya bunu anlatayım görünce. Çok güzel anı. Ya işte kitap çok dikkatimi çektiği için araba çarpacaktı sayın okurlar bu kadar, normalde gayet dikkatli bir insanımdır.
Tamam hadi kitaba geçelim.
Öncelikle kitabın Nesbo tarafından yazıldığını bilsem önce İngilizce'sini okurdum, ama görünce az daha madem ölüyordum gidip alayım bari diye Türkçe'sini aldım. Almaz olaydım. Çevirmene ricamdır, bir daha ola ki Harry Hole kitabı çeviriyorsa en azından bir video izlesin, okuyan biriyle konuşsun, sorsun ki bu adamın soyadı HOLE mi HOLE mi yani okunuşu nasıl? Çünkü Norveççe ya hani? Hole diye yazıldığında İngilizce gibi okunmuyor olabilir mi acaba, ki bunu da kontrol etmek de kolaydır. Çevirmeni geçtim, editörün konuyla ilgisi yok muymuş hiç acaba? Hole, HERİ HOLİ. Böyle okunuyor. HERİ HOL diye değil.
Her şeyden bahsettim. Kitaba geçelim. Susuzluk (Törst), Harry Hole serisinin 11. kitabı. Bence yakın zamanda Nesbo'nun bu seriye son vermesi lazım yani yazmayı en azından bir süre bıraksın. Kitabın çıkış tarihi 2017. Dediğim gibi ben kopuk olduğum için haberdar olmadım ama üzerinden iki yıl geçmiş, hatta şimdi yeni kitap çıktı, The Knife (9 Temmuz'da dünya genelinde satışta olacak herhalde yani online olarak almak isterseniz, yoksa o genelin içinde hangi ülkeler var, hatta hangi formatlar var bilmiyorum, bu sefer mecbur İngilizce okuyacağız yine. Norveççem yok özür dilerim, Wallander için İsveççem var ama rahmetli toprağı bol olsun Mankell seni çok özledik).
Acaba The Knife nasıl?
Onu bilemem ama Susuzluk kesinlikle Nesbo'da bir değişimin artık net ifadesi olmuş. Ayan beyan ortada bir katil, sırf sonunda açık açık ne neden olmuş diye kendi açıklasın bakayım diye bekledim. Bir iki ben de tökezledim başta ama o kadar açık ki artık, Nesbo'nun katilleri, katman katman merakta bırakan karakterlerin hikayeleri yüzünden kafa karıştıran o kurgusu zayıflamış bence. En sevdiğim yazarlardandır polisiye söz konusuysa ama bence böyle. Bilmem yıllardır okuru olan diğer insanlar ne düşünecek. Düşündü ya da. Artık The Knife'ı yorumlarız hep beraber de, bu susuzluk konusu itibariyle de beni itti. Vampirizm, vampiristler, vampirist cinayetler, psikoloji, artık her kitapta tekrar edecekse sıkılacağım Harry ve Rakel'in her davada yeniden yaşadıkları "Harry yine eski haline mi dönecek" gerilimi vb. Bilemiyorum.
Hoşuma giden hiçbir şey yok mu, var. Ama alakasız. Mesela bu kitapta serideki diğer kitaplarla bağlantılı bir şey var, süpriz kaçmasın diye söylemiyorum (ya bir, beni şu an okuyan var mı gerçi; iki, seriyi okuyan var mı) ama o bağlantıyı, tanıdık karakterin kim olduğunu nerede bahsedildiğini hatırlamak ŞAMPİYON OLDUM hissi yarattı. Böyle küçük sevinçler işte.
Konudan bahsetmiyorum arama motorları ve kitabın tanıtım yazısı bunun için var. Ben geri kalanını yazdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder