3 Temmuz 2019 Çarşamba

Ragnar Jonasson "Night Blind"

Kimsenin umursamadığı Kareler ve Sayfalar soğuk diyar polisiyesi (özel) turu kapsamında okuyup çok beğendiğim için tüm kitaplarını okumaya karar verdiğim Ragnar Jonasson ile devam ediyoruz yine. Çünkü Dark Iceland serisini beğendim. Kimsenin umursamadığı Kareler ve Sayfalar soğuk diyar polisiyesi (özel) turu kapsamında okumayı planladığım diğer soğuk diyar polisiyeleri yerine Ragnar Jonasson'ların tamamını okumayı seçtim. Tur çok özel çünkü, fazla özel oldu artık. Ancak, soğuk diyar poliyesi için iyi ki okumuşum dediğim bir seri oldu ve oluyor Ari Thor'lu Dark Iceland.

Night Blind, sıralama olarak seride ikinci kitap olarak yer alıyor ancak olay akışına göre daha önce blog'da yer verdiğim Black Out'dan (üçüncü kitap) sonraki olayları anlatıyor. Tüm seri tek bir olaya odaklanmıyor evet ama sıralı okumaktan zarar gelmez, en azından başkarakteri hayatındaki akışı bozmamış olursunuz.

Küçük bir ek; ben sıralamayı bu şekilde belirtirken goodreads'i referans aldım. Yanlış hatırlamıyorsam İzlanda dilinde kitapların sıralaması ve çıkışları bu şekilde değil; ayni Snowblind da birinci kitap değil. Sadece İzlanda dili dışındaki dillere çevrilmemiş olan bu kitapları sıralamaya almamış anladığım kadarıyla goodreads, yanlışsam düzeltirsiniz. Okuyan var mı beni.

Night Blind ise; Ari Thor'un hayatındaki büyük bir değişiklik, Siglufjördur emniyet güçlerinde yaşanan değişiklikler gibi serideki genel akışa ek olarak; Jonasson'un kapalı kutu, yalıtılmış Siglufjördur'u ve Ari Thor'u artık değiştirdiğini de görüyoruz. Örneğin, bu kitapta karakterlerin mekan ile olan bağının daha gevşek olması, Ari Thor'un hayatının (hayatındaki insanların) Siglufjördur'un sürekli dışına da çıkıyor olması Snowblind'daki havanın gittikçe dağılmaya başladığını gösteriyor. Bunu iyi ya da kötü olarak yazmıyorum sadece cidden öyle bir insan varmış ve gittikçe yeni görev yerine ne kadar alışmaya başlıyor, etrafını saran dağların aslında zindan-vari bir mekan yaratmadığını da görüyor diye düşünüyorum okurken. 

Night Blind'da bir yandan anlatıcısının kim olduğunu bilmediğimiz, doğrudan aktarılan satırlar var. Bu satırların cinayet ile ilgisi nedir, anlatan kimdir bunun cevabı neredeyse çoğu soruya da cevap oluyor. Jonasson, göz önündeki karakterleri finale doğru iterek esrar perdesini aralayıp, finalde okurun da yer almasına izin veriyor sanırım. Öncelikle binlerce senaryo üretilecek bir ipucu bolluğu ya da karmaşası yaşanmıyor; karakterler hakkında bilinmeyenleri de cinayetin bilinmeyenlerine kurguda çok uzun süre önce ayıklayıp devam ediyor. 

Evet ben buldum katilin kim olduğunu ustalar bulur. Şaka bir yana bulmak kolay, korkunç karmaşık bir kurgu yok.

Okurken bazen polis işlerine Jonasson'un uzak olduğunu düşündüm. Bazı detayları birer cümle ile de olsa okura aktarsaymış keşke, evet cinayeti kim neden nasıl işledi sorularına bunları yazmadan da cevap verdirebiliyor ancak iki polisin peşinde bir cinayeti çözerken okur olarak birkaç beklentim oluyor =/

Olay ise şöyle; Ari Thor'un amiri terk edilmiş bir evin yakınlarında vuruluyor. Kim, neden vurdu diye araştırılırken evin bir hikayesi olduğu, evin şu anının bir hikayesi olduğu, Siglufjördur'da hemen herkesin bir hikayesi olduğu ortaya çıkıyor. 

Bir sonraki roman Rupture, bu satırları yazmadan hemen önce ona başladım. Bakalım o nasıl.

Sonuç olarak; çok güzel bir polisiye serisi. İnsanı sıkmadan insani olan çok şeye yer veriyor yazar da, beni boğan olaydan bağımsız detaylar içermeyen bir anlatımı var kendisinin. Bu kitabı da sevdim. 

Türkçe'ye de çevrilecekmiş. 

Hiç yorum yok: