Scarlett Thomas'tan Ocak 2020'de yeni kitap geleceğine göre, bu kitabı okuyabilirim dedim. Yoksa saklayacaktım.
Going Out, Canongate tarafından ilk kez 2002'de yayınlanmış. Scarlett Thomas'a "alışmak", "tanımak" okudukça mümkünse, Going Out da benim için tanıdık bir kitaptı diyebilirim. Gerçi yazarın kitapları belirli bir sıra ile okumadım. Ama Thomas'ta değişmeyen bir şey var, bazı şeyler değişse de onlar sabit kalıyor. Bunu en çok The Seed Collectors'ta görmüştüm. O kitap yakın dönemde yazdıklarından biri mesela, neyin değişip neyin değişmediğini görmek için merak ediyorsanız mesela Going Out ya da özellikle PopCo'yu okuyun, peşine de onu.
Yine gereksiz bir paragraf ile blog'un olmayan okurları dehşet içinde blog'dan kaçırdım galiba.
Going Out ne anlatıyor ve bu giriş paragrafı ile ne alakası var, kısaca yazayım. Yazı da kısa olsun, başka birkaç kitaptan daha bahsetmek istiyorum çünkü. Evet aynen onlar da kısa kısa olacak. Kısa olmayacak halleri için sizi kitaplara davet etme yeri burası.
Going Out bir arkadaş çevresinin kısıtlı çevresi, kapana kısılmış çevresi, küçücük yaşam alanlarının hikayesi ile başlıyor. Bu alan kısıtlı, çoğu zaman sınırları karakterlerin yüzüne vuruyor çünkü ilk tanıştığımız karakterlerden biri olan Luke 25 yaşında ve güneş alerjisi var, her şeye alerjisi var, evden dışarı çıkmıyor. Annesi ile beraber yaşadığı evde televizyondan izlediği bir dünya, televizyondan gördüğü sosyal ilişkiler var. Dünyayı sadece televizyon ile tanıdığınızı düşünün; işte Luke'un steril ve yalıtılmış hayatı da öyle, gerçek dünyanın odasına giren haline televizyondan öğrendiği tepkileri veriyor bazen. Ama bunun ne kadar yapay olduğunun, gerçek dünyanın ne kadar uzağında kalmış olduğunun da farkında; sürekli temasta olduğu arkadaş grubunun, kendisinin de dahil olduğu ilişkiler ağı bunu her an yüzüne çarpıyor. Gittikçe çekilmez bir hal alan bir durum. Ve bir çare arıyor; çare kısmından da bahsedeceğim. Bu, Thomas'ın kendi dünyasında sıkışmış karakterlerine aşina olan okurları için tanıdık gelecektir, Luke yani. Bir diğer karakter olan Julie de benzer durumda, birçok fobisi yüzünden, yakın arkadaşı Luke'un durumunun da etkisiyle küçücük bir sokak ve çevre dışında bir hayatı olmamış genç bir insan. Dış dünyanın korkutuculuğu fobisini düşünün; biraz da abartın. İşte Julie de o karakter. Diğerlerinin süprizleri okuyacak olursanız size kalsın; birkaç arkadaş daha, her biri yine Thomas'ın ilgi alanlarının yansımalarını da içeren karakterler olmuşlar. Bunu Thomas çok sık yapıyor, blog'da birkaç kere daha bahsetmiştim yazarın kitapları hakkında yazarken. Mesela uzakdoğuya olan ilgisi ya da tenise olan ilgisi ya da matematiğe olan ilgisi vb. bir yerlerden karşınıza çıkacaktır. Burada da çıkıyor. İşte bu sıkışmışlık içinde, karakterler her riski göze alıp küçücük mekanın içinde dönüp duran ilişkiler ağını yine büyük bir mekansal değişiklik ile kurguda bir kırılma da yaratıp, Luke için çareye doğru yola çıkıyorlar. Thomas'ta mekanın değişimi ile gelen diğer bölüm de böyle başlıyor Going Out'da. Başta demiştim ya, benim için tanıdık bir kitaptı.
Terk edilmiş, yalnız kalmış, hayalkırıklığına uğramış insanlar, buna rağmen asla köhne, umutsuzluk saçan bir tablo çizmeyen bir hikaye, illa ki bir yerlerde umut olduğunu düşündürten bir akış, yine de tekinsiz havasını sonuna dek koruyan, kimin başına ne geleceğini de merak ettiren bir roman.
Tanıdık demem, sürekli aynı şeyleri yazıyor anlamına gelmesin. Scarlett Thomas en sevdiğim yazarlardan biri. Going Out da sonunda kendi etrafında dönüp durmaktan midesi bulanan bi dünyayı durdurup ileri doğru itmeye başlatan bir sona sahip bence. Beğendim.
Yazı kısa olsun demiştim. Daha da anlatmıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder