TELAFİSİ
MÜMKÜN OLMAYAN HATALARA RAĞMEN BİR GELECEK KURMAK
Kaybetmek
acıdır. Çocukluktan beri kaybetmenin acısını hissederek büyürüz. Kalbinizi
sızlatan en güçlü duygulardan biridir kaybın ardından gelen o keskin duygu. Tavla
oynarken kaybetmek de, bir eşyayı kaybetmek de, sevilen bir insanın dostluğunu
kaybetmek de acıdır. Daha acısı da vardır; ölümün insanlardan çaldığı her şey,
son bulan her yaşam acıdır; kayıpların belki de en büyüğüdür ve telafisi
imkansızdır.
Telafinin
imkansız olduğu durumlarda her zaman, zamanı geriye almak ister insan.
İmkansızı bu denli istiyor olmak, yaşam karşısındaki çaresizliği de bir yandan
gösterir; geri dönüşü olmayan her anın ya da olayın faturası, acı içinde
ödenmeye mahkumdur. Ya da kayıplarla birlikte kaybolur insan; eski hayatına
veda eder, eski benliğinden kopar, sevdiği her şeyden uzaklaşır ve bir başına,
yaşam ve ölüm arasında "hayat" diye tanımlanan süreyi öylesine
geçirmeye başlar. Geçmişi unutma isteği, telafinin mümkün olmadığı gerçeğiyle
yarışır derecede zihnini meşgul eder. Her biri ayrı bir taraftan kemirir beyni
ve sonsuza dek bununla yaşayacak olmanın bilinciyle, bir süre sonra bu ruh
haline alışabilir insan.
İnsanın
acıyla baş edebilmesi ne kadar zor olabilir? Unutmak isteyip de asla
unutmayacağı, kafasına kazınan gerçeklikten ne kadar uzaklaşabilir? Bunun bir
yolu var mıdır yoksa yapılan tüm eylemler kendini oyalamanın ve olayları
ardında bırakmaya çalışmanın neredeyse zavallıca bir yöntemi midir? Zaman her
şeyin ilacı, derler ya, acaba zaman koca bir aldatmaca ve ilaç da kandırmacanın her şeyden habersiz yemi midir?
KAYIP
ŞEYLERİN ARDINDAN
Jonathan
Evison'la beni tanıştıran kitap oldu Domingo Yayınları'ndan çıkan Kayıp
Şeylerin Bakım Kılavuzu. Hayatında, başından beri bir aksaklığın içinde olsa
da, en azından bir düzene sahip olan bir adamın, bir aileye, eve ve eşe sahip
olan bir insanın hayatının tepetaklak olmasıyla başlıyor hikaye. Karakterimiz
Benjamin, ilk sayfalarda karşımıza tam bir kaybeden portresi çizerek çıkıyor.
Yapacak bir işi, hatta bir amacı bile olmayan Ben, bakıcılık eğitim aldıktan
sonra Trev adlı, tekerlekli sandalyeye mahkum ve hastalığı yüzünden her geçen
gün kötüleşen bir gencin bakımını üstleniyor. Hikayenin ilk basamaklarında
bizler, hem Trev'le hem de Ben ile tanışıyoruz; iki ayrı derdi olan erkeğin bir
araya gelişini ve aralarında başlayacak dostluğun ilk adımlarına şahit
oluyoruz.
Parasız,
düzgün bir evden hayli uzak bir yaşam alanına sahip Benjamin'in tüm hikaye
boyunca içinde patlayan volkanlar, içindeki dinmek bilmeyen acı ve bir geleceği
inşa etmeye dair kendine neredeyse olmayan güveni, anlatımın samimiyetiyle
beraber daha etkileyici bir hal alıyor.
Kayıp
Şeylerin Bakım Kılavuzundaki dram, yeri geldiğinde ince ince sırıtmanıza sebep
olabilecek seviyede, neredeyse tatlı anlarla da dolu. Mizah yeteneğinden ve
zekasından ödün vermeyen genç Trev'in hali ve tavrı sıklıkla sizi karaktere
daha çok bağlayacak anlar yaşatıyor.
Hikaye
ilerledikçe, artan karakter sayısıyla beraber farklı dramlara da şahit
oluyoruz. Ancak her bir karakter o denli sıcak bir şekilde ifade edilmiş ki,
acılarının yanında sizde uyandırdıkları samimiyet okuyucunun yanına kar kalacak
cinsten. Her biri ayrı dertlerden ve "olmayan bir gelecekten"
muzdarip insanların bir arada yol aldığı bir roman Kayıp Şeylerin Bakım
Kılavuzu. Geri dönüşlerin yer aldığı bölümler ile hikayenin buralara nasıl uzandığını
okurken, aynı zamanda kitaptaki yolculuğunuza da devam ediyorsunuz.
Yazarın
dili oldukça yalın. Karşınızda dertleştiğiniz bir arkadaşınız varmış da, onun
sorunlarını dinliyor, onunla beraber aynı şeyleri hissediyormuş gibi
oluyorsunuz. Konuşur gibi yazmak derler ya, bende o hissi uyandırdı. Üzerine
hem güzel bir hikaye, hem de ince espiriler sunması kitabın artılarından bir
kaçı. 2012 yılının en iyileri arasında gösterilmiş olmasına şaşırmadığımı da
belirtmek istiyorum.
Bir
sonraki yazıda görüşmek üzere.
1 yorum:
Zor kayıplar tabi sevilenlerin, yakınların, alışılmış insanların kayıpları. Ama ne gelebilirdi ki elden. Kaderi düşünmediniz mi? Kader hani...
Güzel paylaşımlarla karşılaşacağıma eminin sayfanızda.
Yorum Gönder