24 Aralık 2023 Pazar

Ottessa Moshfegh "My Year of Rest and Relaxation"

Ottessa Moshfegh'in bu kitabını sanırım yayınlandığı zamandan beri okumak istiyordum ve her seferinde erteliyordum. Genelde soğuk diyar polisiyesi okuyunca kendimi daha iyi hissettiğim için olabilir; kitabın yayınlandığı 2018 yılından beri nedense doom metal tadında bir azap yaşıyor gibiyim, gibiyiz, genel, biz... 

Büyük bir cahillikle bu türü adlandıramayıp uzun cümlelerle tanımlamaya çalışıyorum, blog'da son zamanlarda yer verdiğim o türden bir roman yine. Goodreads'te bu kitabın tanıtım kısmındaki etiketlere bakarsak "mental health", "literary fiction", "contemporary" gibi etiketlere uyuyor; fakat bu literary fiction benim için hala sıkıntılı bir sınıflandırma. Bunu uzun uzun, boş zamanlarımda kendi kendime kafamın içinde tartışıyorum ve buraya yazmaya gerek yok, herkes evinde tartışsın.

Romana gelelim. Geçenlerde Ruth Madievsky'nin "All Night Pharmacy"sini okuyup burada da hakkında yazmıştım; eğer o roman bir şeyin olmamışıysa, olmuş hali My Year of Rest and Relaxation diyebilirim sanırım. Fakat şu mesele bu türden herhangi bir eser okurken aklınızda sürekli dönmeli sanki; literary fiction... ve fabrikasyon Amerikan x y z artık hangisindense eser, o gruba ait tüketim malı okuduğunuzu atlamadan okumanız lazım, beklentileriniz ona göre olmalı; bir virginia woolf beklerseniz mesela, ya da ne bileyim scarlett thomas gibi bir ustanın kaleminden bir şeyler beklerseniz, sadece kitabı fırlatıp duvara atarsınız. Ancak düşük beklentiyle okursanız, türün güzel örneklerinin ardındaki pazarlama başarısıyla elinizde sonlanan yolculuğu nedeniyle cinnet geçirmezsiniz.

Romanda anlatıcımız buz gibi bir aileden çıkma, iyi bir eğitim almış 20li yaşlarının başında, okulu yeni bitmiş, New York'ta rahat ve konforlu bir hayat süren ve kendisine bir yıllık bir "dinlenme uykusu" peşinde olan, muhtelif psikiyatrik bozukluklara sahip genç bir kadın. Ailesinden kalan mirastan gelen kazançla hayatta kalmak için para kazanma derdi olmadığı için, kendine gelmek için böylesine bir işe girişebilecek konfora sahip. Bulduğu ilgisiz bir psikiyatriste suistimal etmek için yazdırdığı psikiyatrik haplarla kendisini yarı komaya sokup bir yılın geçmesini bekliyor; dönüp dönüp gördüğümüz rutin ve hayat bu. Gerçekten, dediğimi anlatabiliyor muyum, bu literary fiction işinin sınırsızlığı ürkütücü bir boyutta...

Roman hakkında uzun uzun analizlere girenler ne sonuçla çıkıyor bilmiyorum; 300 sayfa kadar dünyadan elini ayağını çekmiş bir zengin kızının elindeki yegane derdin boyutuna bakarak derdin dönüştüğü şeye teslim olmasını okuyoruz. Bu kadar, bu romanı sadece okumak için okursanız, o arada da kötü ve zorlama bir metin olmasın arzunuz varsa okuyun.

Mesela böylesine bir dünyadan el çekmenin sayfalara yansıdığı, ne bileyim dostoyevski'nin beyaz geceler'de, kısacık bir eserde verdiği iç dünyanın derinliğini görme ihtimaliniz yok, bunlar niye yok mesela, literary fiction... Biz derinliği olan her şeyi yitirdik, elimizde de literary fiction olarak sadece bunlar var. İşte neden bunlar var, bu romandaki anlatıcının yazıp okuduğu ürettiği ve talep ettiği "şeyler" dünyasından mürekkep bir hayat yaşanıyor, o yüzden var.

Küreselleşmeden nefret ediyorum.

Hiç yorum yok: