İzmir'e
geldiğimden beri ders çalışmak, ders çalışmak, ders çalışmak ve bir şeylere
yetişmeye çalışmak haricinde pek bir zamanım olmadığı için sıklıkla
yakınlarından geçtiğim "sahafa" uğrayamamıştım.
En son 10
yıl önce gittiğim bir sahaftı. Yani, İzmir'den ayrılmaya yakın son ziyareti
yapmışım. Ne kadar açıklayıcı bir cümle oldu. Dün de, Alsancak'taki bir takım
işleri halletmeye gittiğimde uğrayım dedim.
Sahafın
adını bilmiyorum ama bulmak çok kolay; Sevinç Pastanesi'nin orada, Kıbrıs
Şehitleri Caddesi'ne girin. Sağda, köşede büyük bir ayakkabı mağazası var. Onun
yanından hemen ayrılan, sağa sapan sokağa girin, 10 saniye falan sonra
karşınıza çıkıyor.
Çok sevdiğim
bir sahaftı zamanında. İçi çok düzenli; türlere göre çok da güzel ayırmışlar,
ben aradığım şeyleri kolayca buldum. Bir de bir yığın kitapta gözüm kaldı;
romanlara pek bakamadım ama sosyal bilimlerde kaynak olarak kullanabileceğim
dolu kitaplar raflardan ardımdan gözyaşları döküyordu adeta. Ayrıca fiyatları
da uygundu. Hala öyle. İstanbul'da yaşarken sahaflara ilk taşındığım dönem
hariç pek gitmemeye başlamıştım çünkü gerçekten pahalı satıyorlardı. Burası,
tam tersi. Çantam tıka basa dolu olduğu, o tıka basa çantayla saatlerce
koşturmak zorunda olduğum için sadece 3 kitap alabildim.
Aranızda
kıyaslama yapmak isteyen ya da merak eden olursa diye fiyatlarını da yazayım:
- Simone de Beauvoir "Bir Genç Kızın Anıları" - 10 TL
- Graham Greene "Komedyenler" - 5 TL
- Vassily Krapivin "Diyalektik Materyalizm Nedir?" - 5 TL
Özellikle de Beauvoir'nın kitaplarını piyasada bulmak çok zor, bir dahaki gidişimde daha fazla zaman harcayıp başka kitapları da varsa bakayım diyorum hatta. İzmir'de ne kadar daha yaşayacağımı bilemediğimden, o sahafın civarından her geçişimde kararlı bir şekilde uğramaya karar verdim.
3 yorum:
Simone de beauvoir'in kitabini ortaokuldayken 'bir genc kızın gizli defteri' ile karıştırıp okumuştum :D bir ara doğru kitap olarak okumam gerek ama kalınligiyla korkutuyor beni :S
@ dr coffee: =) Bence rahat okunan bir kitap, bi kenarda dursun, ara ara da okunabilir....
Şimdi elimde sylvia playh'in günlüğü var.. bir dahaki hedefim beauvoir'inki olsun o vakit :-)
Yorum Gönder