Feminist
eleştirinin varsayımlarını giriş bölümünde ele alan ve böylece feminist
edebiyat eleştirisinin dayanaklarını okura sunan Maggie Humm, ardından 1960'lardan
günümüze bir bakışla feminizm ve edebiyat konusuna değiniyor.
Farklı
bölümlerde, feminist edebiyat eleştirisinin farklı isimlerce nasıl
yorumlandığını irdeleyen yazar, ilk bölümde savaş sonrası oluşan edebiyat
eleştirisine yer veriyor. Edebiyatın, aile kadar ataerkil bir güç olduğu savını
ortaya koyan Simone de Beauvoir'nın The Second Sex ve Kate Millet'in Sexual
Politics eserleri, iddialarını ortaya koyacak şekilde metinde yer alırken, aynı
zamanda Maggie Humm'ın süzgecinden geçerek yorumlanıyor da. Kadının, erkek
elinden çıkma metinlerde sunulmasının "öteki" kavramını nasıl
doğurduğu konusunda çalışan de Beauvoir'nın fikirlerinin yanında Millet'in
edebiyatta cinsel politikanın nasıl işlendiği, Betty Friedan ve Germaine
Greer'in feminist eleştirinin kültürle nasıl bağdaştırıldığı konuları, bölümün
ana hatlarını oluşturuyor.
Mitolojinin
edebiyata yansıması ve bu yansımanın feminist edebiyat eleştirmenlerce
incelenmesi ise ikinci bölümde yer alıyor. Aklınıza muhtemelen gelecek ilk isim
olan Virginia Woolf ve kullandığı Isis mitleri haricinde, mesela Sylvia
Plath'ın, Anne Sexton'ın mitolojik figürler üzerinden kalemleriyle
yansıttıkları eserlerin yorumlarına kısaca da olsa yer veriliyor. Edebiyat
eserini üreten bu isimler haricinde, örnedğin Mary Daly başta olmak üzere
eleştirmenlerin bakışları da okura sunuluyor.
Marksist/Sosyalist
feminist eleştiri, Fransız feminist eleştirisi, psikanalitik eleştiri,
postyapısalcılık, yapısöküm, postmodernizm gibi akımların incelendiği bölümler haricinde
siyah feminizminin derin bir analizinin yer aldığı bir bölüm, lezbiyen feminist
eleştiri ve üçüncü dalga feminist eleştirisi kitabın diğer bölümlerini
oluşturuyor.
Brönte
kardeşlerden Rhys'e, Plath'dan sıklıkla Virginia Woolf'a kadar bir çok yazarın
metinlerine dair farklı düşünürlerin/kuramcıların çıkarımlarını okumak oldukça
ilginç. Bölüm sonlarında yer alan kitap ve makale önerileri ise ileri
okumalarda başvurulması açısından çok faydalı geldi bana.
Her bir
bölümü tek tek anlatmaktan ziyade konuya ilgi duyanları doğruca kitaba
yönlendirmek daha mantıklı geliyor açıkçası. Bir de bir okur olarak benim
"iyi ki önceden okumuşum" dediğim bir eser var ki bu kitabı okumaya
başlamadan önce kesinlikle okumuş olmanızda fayda var; Josephine Donovan'dan
"Feminist Teori".
Farklı
kuramlar, farklı eleştiri akımlarıyla tanıştıkça okunan her bir metnin
(haberden tutun da bir romana dek)
giderek farklı bir gözle okunacağını düşünüyorum. Böyle bir eser de bu yüzden
tavsiye etmekten çekinmeyeceğim bir kaynak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder