Teşkilat, “gelecekte” geçen ve dünyanın nasıl
kutuplara bölündüğünü, aralarındaki ahlaki değerlerin nasıl kesin çizgilerle
tanımlanabilecek kadar farklılaştığını, bir bilim kurgu – macera tadında sunan
bir roman.
Yazarı Cyril M. Kornbluth, genç yaşında (34
yaşında) hayatını kaybetmiş, ölümü “bilim kurgu dünyası için büyük bir kayıp”
olarak nitelendirilmiş bir yazar. Ne zamandır adını görüp, yazdıklarını merak
ediyordum, okumaya da Teşkilat ile başlamış oldum.
Şöyle bir dünya düşünün; Teşkilat, Hükümet ve
Çete olarak kutuplaşmış. Şu an Amerika’nın olduğu yer Teşkilat’ın egemenliği
altında ve hükümet ve kavramlarından herhangi birini barındıracak bir
tanımlamaya uzaklar, uzak kalmak da amaçları. Ahlaki açıdan şimdinin ötesinde
ve aslında “yozlaşmış” bir tablo çiziyor Teşkilat. Kumar, çok eşlilik, rüşvet
neredeyse onun benliğini oluşturan önemli detaylar arasında. Teşkilat’ın gelir
kaynağı topladığı bir tür “haraçlar”. “Bırakınız yapsınlar” politikasının
gelişmiş bir hali, ulaşabileceği zirve gibi geldi açıkçası bana.
Hükümet ise okyanusun diğer yakasında,
İzlanda’da merkezleşmiş, Avrupa’daki halkı katlederek kendisine yer edinmiş bir
taraf. Öyle ki Avrupa kıyılarından içeri kaçabilen ve canlarını kurtarmış olan
halk yeniden Orta Çağ’a dönmüş gibidir; teknolojiden uzak, neredeyse ilkel bir
hayata mahkum bırakılmıştır. Hükümet, aynı zamanda kendi içinde çıkar
çatışmaları yaşamaktadır. Yine de karşı olduğu nefret ettiği Teşkilat konusunda
tüm birimleri hemfikirdir.
Çete ise yer yer Hükümet ile ortaklaşa
çalışmakta, aslında ise ayrı bir güçtür.
Tüm bunları yakından tanımaya ise Teşkilat’ın
önemli isimlerinden birinin koruması altında olan, bir polo oyuncusu olmasıyla
tanınan Charles Orsino’nun gittiği bir tiyatroda kendi korumaları arasına
sızmış Hükümet’in adamı tarafından saldırıya uğramasıdır. Saldırıyı yara
almadan atlatan Orsino, Teşkilat’ın verdiği karar doğrultusunda Hükümet’in
içine sızması için yetiştirilmeye, daha doğru beyni bu doğrultuda yeniden
düzenlenmeye başlanır. Amaç, kendilerini yıkmaya niyetlenen ve bulundukları
düzeni kaptırmayı asla istemedikleri Hükümet’in iç yapısını anlamak ve aslında
onu içten yıkabilmek için nelere gerektiğini gözlemlemektir.
Psikoloji konusunda isim yapmış bir aileden
gelen Lee Falcaro ile yeni kimliğini kazanması doğrultusunda çalışmaya başlar
ve bir süre sonra Max Wyman karakteri olarak karşımıza çıkar. Ayyaştır,
berduştur, zira diğer benliği tamamen silinmiştir. Artık Hükümet’in arasına
sızmayı beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktur.
Kutuplar arası çekişmeler, bir düzeni alt
etmeye kararlı tarafların bakışından her oluşumun görünüşü bir çok ahlaki
irdeleme ile beraber okuyucuya sunuluyor.
Kendisini hızla okutan bir kitap. Sürekli bir
aksiyon içinde kalıyor okuyucu. Benim okumam bir gün sürdü ve bittiğinde yine
bir film izlemiş gibiydim. Tasvirler; bir yanda Teşkilat’ın ya da Hükümet’in
teknolojisi, diğer yanda İrlanda’nın iç kesimlerinde ilkel dönemleri yeniden
yaşmaya başlamış halkın teknolojisi öyle güzel tasvir edilmiş ki, bir film
izliyor hissine kapılmanız normal kaçıyor.
2 yorum:
Bu kitabı ilk okuduğumda kitap okumayı seven biri olmama rağmen artık kitap kurduyum
Çok sürükleyiciydi.
Yorum Gönder