23 Eylül 2015 Çarşamba

Ahmet Çiğdem "Aydınlanma Düşüncesi"

Uzun bir aradan sonra yeni bir kitap yazısı ile blog'a döndüm. Yeni bir şehir, yeni bir okul, yeni bir okulun yeni bir haftası için yapılması gerekenler ve okunması gerekenler derken zaman aktı gitti.

Sanırım bu hafta itibariyle yeniden eski düzenine kavuşur blog. En azından haftada bir kitap yazısı eklemek yine öncelikli hedefim blog'da ilgili. Kurgu eserler haricindeki kitap yazıları son bir yılda olduğu gibi bu yıl da blog'da ağırlığa sahip olacak sanırım, ancak okul kütüphanesinde çıkacağım keşiflerle hiç fikrim olmayan yazar ve kitaplarla da tanışıp, burada eserlerini tanıtmayı düşünüyorum.

Ahmet Çiğdem'in Aydınlanma Düşüncesi adlı kitabı da okulla ilgili okumalarımdan biri oldu aslında. Günümüz toplum yapısını ve bu yapıyı şekillendiren her bir düşüncenin temellerinin atıldığı Aydınlanma hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, ileri okumalar yapmak için neye nereden başlaması gerektiğini kestiremeyen ve derli toplu biçimde sürecin gidişatını tarihin akışı içinde öğrenmek isteyen herkese önerebileceğim bir kitap. Bu yüzden, ellerim yazmaktan yorulmuş olsa da hazır biraz vaktim varken blog'a yazıyı eklemek istedim.

Kitap, Aydınlanma'nın ne olduğunu, ana hatlarla hangi alanlarda kendisini gösterdiğine değiniyor öncelikle. Aydınlanma için zemin hazırlayan toplumsal gelişmeler (sanattan tutun da bilime dek bu alandaki tüm adımları dahil ediyorum) hakkında bilgi vererek, Aydınlanma'nın düşünsel temelini atan filozofların ve bu filozofların düşüncelerini ifade etmelerine olanak veren toplumsal yapıların özelliklerine değiniyor Ahmet Çiğdem.

Ardından, Avrupa'dan yayılan ve dünya tarihinin gidişatını değiştiren bu sürecin farklı ülkelerde ve hatta Amerika'yı da eklersek farklı kıtalarda nasıl yankı bulduğu, nasıl yorumlandığı ve hangi karakteristik özelliklerle yaşandığına değiniyor. Birbiriyle ortak bir fikir birliğinden ziyade düşünsel bir reform için çabalayan birbirinden farklı düşünürlerin temellendirdiği Aydınlanma'nın tüm isimleri kitabın farklı bölümlerinde, ilgili oldukları ülke kapsamında değerlendiriliyor.

İnsan temelli ve akıl ışığında aydınlanan bir dünyayı anlama çabasının, bilimin öne çıktığı bir dönemi ve sonrasında gelecek olan Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi gibi günümüz toplumlarının entellektüel, siyasi, dini konular başta olmak üzere bir çok yönden etkileyen Aydınlanma'nın yer yer birbirinden ilham alan, yer yer birbiriyle çelişen filozoflarının fikirlerini konuya dair okuma yapmak isteyen herkes için kolay anlaşılır bir dille anlatıyor yazar.

Kendi çalışma/ilgi alanıma göre düşündüğümde Aydınlanma'dan itibaren yabancılaşma sorununun, ilerlemenin ve insanın toplumsal vicdanı ya da ahlakı olarak değerlendirilebilecek konuların dünya düşün/bilim tarihinde adını adeta kazıyan isimler tarafından nasıl önceden şiddetle vurgulandığı benim özellikle dikkatimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim bir konu.

Aklın ve bilimin ışığında bir dünyayı anlama çabası içine girerek, insan merkezli, doğru bilgiye insan mutluluğu ve doğal olarak toplum mutluluğu için adım atmak olarak tanımlayabileceğim, özgür düşüncenin temellerini ve gerekliliğinin önemini vurgulayan Aydınlanma'yı daha yakından anlamak için, daha detaylı okumalara yönelmek için şiddetle tavsiyedir.....


İyi okumalar.

Hiç yorum yok: