4 Aralık 2017 Pazartesi

Anna Jourdain & Sidonie Naulin "Pierre Bourdieu'nün Kuramı ve Soyolojik Kullanımları"

Pierre Bourdieu için bir giriş kitabı arıyorsanız önerebileceğim kitaplardan biri, kısaca bahsedeyim dedim. 

Marx'tan, Durkheim'dan ve Ayrım adlı çalışmasında sıklıkla akıllara geldiği üzere Weber'den etkilenen Bourdieu'nün öte yandan bu isimlerin hiçbirinin doğrudan devamı sayılamayacağını da belirterek, kitapta da aynı vurgunun doğal olarak varlığını belirteyim. Yirminci yüzyılın en büyük sosyoloğu olduğunu söylesek az mı gelir bilmiyorum fakat Bourdieu için karman çorman gibi görünen kuramıyla haşır neşir olmaya başladıkça klasik kuramların üzerine böylesine yükselen bir isme az gelmediği konusunda hemen herkes hemfikir oluyor diye düşünüyorum.

Kitaba dönersek; yazarlar kısaca Bourdieu'nün kuramının temel kavramlarını kitap içinde açıklıyor, farklı bölümlerde bunları bulmak mümkün. Ancak dediğim gibi bunları sadece insanların ismini öğrendiğiniz bir tanışma toplantısı gibi düşünün. 

Bourdieu ile akıllara gelen eğitim konusunda da ayrı bir bölüm var, Varisler adlı eserini de bu vesileyle tavsiye edeyim. Passeron ile beraber yaptığı bir çalışma, pozitivist bir çalışma gibi görünse de çatır çatır nasıl realist olunacağını ispatlıyor ikili o çalışmada. Bu kitapta eğitim konusuyla zaten anılıyor, ancak çalışmanın kendisi Türkçe olarak mevcut, en azından Fransa örneği üzerinden okumak bile faydalı olacaktır. Konu biraz dağıldı ancak eğitimde fırsat eşitsizliği ve Bourdieu'nün daha sonra Distinction'da derli toplu görülen kuramına dair, özellikle kültürel sermaye - ekonomik sermaye gibi kuramının içeriği için Varisler adlı çalışmanın önemi büyük, okumakta fayda var. Şekillenmenin nasıl olduğuna dair önceki verileri görmek adına yani. Mesela toplumsal eşitsizlik noktasında Bourdieu için eğitim nedir, Jourdain ve Naulin de buna yer veriyor; yine aynı şeye dönüyorum ancak Bourdieu'nün kuramı için eğitim alanındaki çalışmasından tutun kültür alanına kadar yazdığı söylediği her şeyi zaten kavramlarına şöyle bir göz atarken dahi aslında görmek zorunda kalıyorsunuz.

Kültür ve meşru kültürün Bourdieu için ne olduğuna da ayrı bir bölüm ayırmış yazarlar, burada da habitus kavramı üzerinden yeniden üretimle beraber inceliyorlar. Takip eden bölüm saha kuramı ki bunu da habitustan bağımsız düşünemeyiz. 

Kitap kavramlar, kurama dair tanıtmak, genel bir bilgi vermek için özet niteliğinde ve derli toplu. Sonraki okumalar geçmeden önce tanışmak için bakmak isteyenlere önerebilirim.


Hiç yorum yok: