10 Temmuz 2012 Salı

The Raid (2012)

Böyle bir dayak yok, yok böyle bir dayak, diyerek izlediğim film. Dayak uzmanlık sınavı gibi bir film. Normalde bu tip bir filmi pek hevesle izlemeyen biri de olsam başından sonuna kadar beni kendisine bağlayan bir film The Raid. Konusuna gelirsek; mafyanın egemenliği altındaki bir apartmana baskına giden polis ekiplerinin amacı mafyanın "başını" ezmektir. Ancak apartmanda suçlu suçsuz bir çok kimse yaşadığı için asıl amaç mümkün mertebe az zararlı amaca ulaşıp çıkmak, binayı ve şehri bu beladan temizlemektedir.
Ancak işler elbette planlandığı gibi gitmez ve neredeyse tamamı dövüş sanatları yüksek lisansı tamamlamış vurdukça güçlenen, dövdükçe dikleşen arızalarla dolu bir apartmanda sıkışıp kalır ekip. Film, apartmandan tekrar çıkabilmeye çalışmalarını izlerken geçiyor asıl - bence. Sıkışmışlık duygusu ve Uzakdoğu dövüş filmleri birleşimi bu kadar hoş yapılamazdı galiba. Akıp giden -dövüş demiyorum- dayak sahneleri beni adeta çocukluğumda ağzı açık izlediğim Van Damme filmlerindeki zamanın su gibi geçmesine götürdü. İzleyip pişman olmayacağınız bir film.

Hiç yorum yok: