9 Ocak 2018 Salı

Pierre Bourdieu "Seçilmiş Metinler"

Pierre Bourdieu'yü ve teorisini anlamanın en iyi yolu, kendisinin söylediklerini anlamaya çalışmaktan geçiyor; o yüzden Seçilmiş Metinler de, bu yol için iyi bir seçenek. Bourdieu'nün kendisinin derlediği yazı ve söyleşilerinden oluşan bu derleme, kendisinin bir sosyolog olarak gelişimin -mesela antropolojiden geçen yoluna da değinerek - bir özetini vermekten tutun, Distinction'a, spor sosyolojisine dek farklı metinler içeriyor.

Bourdieu kendi metodolojik gelişiminden, yapısalcılık ve fenomenoloji ile olan etkileşiminden başlayarak, etnolojik araştırmalarına da değinen bir söyleşiye yer vererek, örneğin Levi-Strauss ve Althusser'in kendi teorisi üzerinde nasıl bir etkisi olduğuna değiniyor. Bourdieu'nün metodolojisini keskin bir tanımla kafanızda soyutlamak bazen zorlaşıyor; ancak yapısal - inşacı olarak tanımladığı bir yer var mesela bu kitapta; bu yüzden Levi-Strauss'tan aldığı yapısalcılığı ya da gündelik hayatın, sosyal yaşamın pratikleri içindekini teorisinin içinde dahil etmeye giden yolda bir etnolog ya da yapısalcı gibi yaklaştığında yolu antropolojiden geçtiğinde (ki sonradan bu yoldan nasıl ayrıldığını da kısaca anlatıyor) görmek bu yüzden faydalı. Düşüncesinin gelişimi anlamaya başladıkça, Distinction'da vardığı noktanın arkasında nasıl bir birikim ve süreç olduğunu görmek Bourdieu'ya insanı tekrar hayran bırakıyor. Cidden. Yapı ve fail arasında kurmaya çalıştığı etkileşimde mesela ortaya habitusu attığı an bir yandan yapısalcılardan bir kopma sergiliyor ancak yine de, kendi adıma hala inatla Bourdiue'da yapının daha baskın olduğunu görüyorum. Bu kitapta da, belki anlatmaya çalıştığının tam tersini anlıyorum hala ama yine aynı şeyi düşündüm. Marx'tan kopmuştur, evet, ama yapı en sonunda yine; yapı....

Distinction'da uzun uzun yer verdiği kavramlarına dair kitaptaki metinlerde ya da söyleşilerde de açıklamalar mevcut; yine habitus, alan, yatkınlık, oyun okurun karşısına çıkıyor. Bourdieu'nün sınıf analizini anlamak için okunabilir; örneğin sosyal uzamdaki karşılaşmaları kavramları üzerinden açıklarken sınıf ya da sosyal gruplar diyelim, sosyal grupların habitusları çerçevesinde bu süreçlerin nasıl işlediğini açıklıyor. Weber'in statü gruplarını yine anabilirsiniz; güç ilişkileri ve sosyal konumların kendi mevkilerini muhafaza stratejilerinin gündelik yaşamda nasıl kendisini belli ettiğini, sosyal grupların kendilerini yeniden üretimde nasıl bir strateji izlediğini anlatıyor Bourdieu. Burada yeniden üretim demişken, onun yeniden üretim için işaret ettiği önemli kurumlardan birisi eğitim kurumudur, Seçilmiş Metinler'de de es geçilmiyor, değiniliyor. Eşitsizliğin yeniden üretimi hususunda özellikle konu üzerine olan diğer çalışması da yine tavsiyedir, sürekli tavsiye ediyorum biliyorum ancak çalışmanın güncelliğini kaybetmesi pek mümkün görünmüyor (Bourdieu & Passeron "Varisler").

Çok uzatmayayım; akademi hakkında da fikirlerini içeriyor kitap Bourdieu'nün. Alan kavramı üzerinden ayrıca entelektüel alana dair analizleri de mevcut. 

Okumak da anlamaya çalışmak kadar zevkli Bourdieu'yü; kendisine yüklenen tüm büyük sıfatları da boşuna hak etmemiş diyorsunuz.

Hiç yorum yok: