10 Ağustos 2018 Cuma

Jo Nesbo "Polis"

Harry Hole serisinin onuncu kitabı "Polis". Harry Hole'nin serinin bir önceki romanı olan Phantom sonrasında geçen bir hikaye; yani, tahminen benim Harry'ye en çok acıdığım hikayelerinden biridir, belki de en çok acıdığım bu hikayedir serideki. Bir diğeri de sanırım Kardanadam'dı. 

Neyse, illa girişte yazıyı bir şekilde kötü bir hale sokup devam etme huyumdan vazgeçmediğime göre yabancı bir blog'da gibi hissetmeden okumaya devam ediyorsunuzdur en azından. Bu yazıların başındaki dağılmaların ve kopmaların bir iyi yanı vardır bence, daha da başka bir açıdan bakalım ya da, aslında blog'u okuyan kimse kalmamış olabilir. Yani şimdi Harry Hole ve Polis ya da Jo Nesbo dışında herhangi bir şeyden bahsederek devam da edebilirim.

Etmeyeceğim.

Polis'ten bahsedeceğim. Harry Hole, kesinlikle okur için alışılmışın dışında bir halde bu romanda, hatta uzun bir süre alıştığımız karakterler kurgu içinde farklı ağırlıklarda bulunuyor. Hatta fazla inişli çıkışlı süprizlere de hazırlıklı olun, bence Jo Nesbo'nun Phantom sonrası bir kırılma yaşadığını düşündüren bir kurgusu var. Romanın konusu ya da bir polisiye olarak işlediği konudan bahsetmiyorum, seri içinde karakterlerin, yazarın yaşadığı dönüşüm olarak değerlendirdiğimde böyle düşündüm. Bir kırılma sonrası bence Polis. 

Dahil oldukları cinayet vakalarının olay yerlerinde öldürülen polisler ve bu polisleri katleden seri katilin peşinde geçen bir hikaye; bazen Jo Nesbo fazla saklıyor ipuçlarını ama bu sefer okur için yine cevaba yaklaşmak mümkün olmuş, çokça yolu işaret ederek okur için sona ulaşmasına yardım ediyor. Asıl şaşırtmacalar ise, dediğim gibi, bazen sert değişimlerin kendisini gösterdiği olay akışı. 

Hoşuma gitti. Güzel polisiye yazan çok az yazar var, Jo Nesbo boşuna en sevdiklerimden biri değil.

Hiç yorum yok: