2 Aralık 2013 Pazartesi

Henning Mankell "Riga'nın Köpekleri"

Riga’nın Köpekleri, piyasada baskısı bulunmayan bir kitap. Fakat aylar önce tesadüfen Real’de bulma şansına erişmiş, buna da blog’da yer vermiştim, belki hatırlarsınız.

O günden beri kitabı okumaya kıyamadığım için “İskandinav Polisiye Stoğu” kategorisinde –kafamda- stokladığım kitaplar arasında, kötü günlerde okunmayı bekliyordu. Ben de bu yıl itibariyle her geçen gün berbatlaşan hayatımda yine kötü bir dönem yaşadığım, üzerine de işimden olduğumdan dolayı Riga’nın Köpekleri’ni okumayı uygun buldum.

Pek yerinde bir hareket olacak ki, klasik müzik eşliğinde okumak bana hayli iyi geldi. Kısacık not; bilen bilir, kitabın kahramanı dedektif Wallender da bir klasik müzik hayranı.

(Tesadüfi not: Bugün Maria Callas’ın doğum günü ve Riga’nın Köpekleri’nde Wallander, Maria Callas plakları dinliyor. Not düşmek istedim.)

Bu kitap, Henning Mankell’in Wallander serisinin ikinci kitabı. Aynı zamanda diğer kitaplarda (spoiler geliyor) sıkça adını duyduğumuz Baiba ile tanıştığı roman da yine bu kitap.

Wallander’ın bu kitapta 43 yaşında olması ve sağlık sorunlarının ufaktan baş göstermesi ise bir detay daha.

Kitabın diğer kitaplarda ayrılan özelliği, ağrılıklı olarak siyasi meseleler üzerine kurulmuş olması. Öyle ki İsveç’te başlayan hikaye Litvanya’nın başkenti Riga’da devam ediyor ve konu aslında Sovyetler’in yıkılması ve bağımsızlık mücadelesi veren bir ülkenin yoksulluk, özgürlük özlemi ve kendi içinde yaşadığı çatışmalar.

Genelde Wallander kitaplarında siyasi dokunuşlar olsa da hiçbiri bu kitap kadar yoğun olarak bu konuyu işlemiyor. Sanırım yazarın tarzında zamanla azıcık bir değişim olmuş zira bundan önceki sırada, yani Wallander serisinin ilk kitabı olan “Ölümün Karanlık Yüzü”nde de yine göçmenler konusunu ele almıştı. Diğer kitapları okursanız, aradaki farkı daha net görürsünüz diye düşünüyorum.

Hikaye nasıl başlıyor, nereye gidiyor anlatmayacağım. Bir polisiye kitabı anlatırken hiç sevmediğim bir şey bu, o yüzden pas geçiyorum. Kitabı edinebilirseniz okumanızı tavsiye etmekten başka söyleyecek son sözüm ise; hava da tam kitap okumalık!



Hiç yorum yok: