8 Mayıs 2014 Perşembe

Şemsiye Akademisi: Kıyamet Senfonisi

Şemsiye Akademisi, The Daytripper ile tanıştığım ve bayıldığım Gabriel Ba adını barındırdığı için ne zamandır okumayı planladığım bir çizgi romandı.

Bir hafta sonu klasiği olarak Beşiktaş Arka Bahçe Çizgi Roman Dükkanı'na gitmem sonucunda, kendisine kavuştum. Çok büyük beklentilerim olduğu için çok da mutlu oldum alınca.

45 dakikalık bisiklet sürme maratonunun sonunda Şemsiye Akademisi'ni bitirdim. Bu aralar böyle bir huy edindim arkadaş tavsiyesi ile, egzersiz bisikletinde mutlaka bir şeyler okuyorum. Yoksa geçmiyor o bir saat.

Konumuza dönersek:

Dünyada beklenmeyen doğumlar sonucu aniden kırk üç çocuk dünyaya gelir. Reginald Hargreeves, bu çocuklardan yedisini evlat edinir. Evlat edinmesinin sebebi ise dünyayı kurtarmaktır. Zira çocukların her birinin farklı bir özelliği, bir yeteneği vardır.

Hargreeves'in ölümü ardından, uzun zaman sonra bir araya gelir kardeşler. Bu arada dünyanın sonu gelmektedir ve kardeşler dünyayı kurtarmaya çalışmaktadır. Tek bir sorun vardır; içlerinden biri, dünyanın sonunun gelmesinde bizzat rol oynamaktadır; yani kardeşlerden biri sorunlardan birinin ta kendisidir.

Bilmem daha önce bahsettim mi, çizgi romanda süper kahramanlar pek ilgimi çekmiyor. Bu yüzden The Umbrella Academy tam benlik bir çizgi romandı, diyemeyeceğim. Ayrıca çizimleri de bana çok soğuk geldi. Ya niye böyle oldu. Gabriel Ba adına, inanamıyorum kendime şu yorumu yaptığım için.

Şu an gribe yenik düşmüş bir bünye olarak bu yazıyı yazıyor olmamamın ve hikayeye ısınamamış olmamın etkisiyle, kısacık bir yazı olarak bitiriyorum.


Bir başka yazıda görüşmek üzere.

Hiç yorum yok: