6 Mayıs 2022 Cuma

Ragnar Jonasson "Outside"

Kareler ve Sayfalar Soğuk Diyar Polisiyesi Özel Turu öldü sandınız ama ölmedi, sadece tez yazıyor. Ve hazır fırsat bulmuşken henüz 28 Nisan'da yayınlanan Ragnar Jonasson'un son, taptaze kitabı "Outside" hakkında bir yazı yazmaya karar verdi. Yani ben verdim. Karar da benim. Okuyan da benim. Saksı kesinlikle değilim.

Ragnar Jonasson'un "The Girl Who Died" adlı romanından sonra okuduğum en farklı romanı Outside oldu öncelikle onu belirtmek isterim. The Girl Who Died için de bir yazı gelecek. Bu iki kitap Dark Iceland ve Hidden Iceland serilerinden tamamen farklı havalarda, özellikle Outside kesinlikle yazar için sıradışı olmuş. Outside üzerinden anlatmaya devam edeyim.

Öncelikle polisiyelerde polis, dedektif, cinayet, kayıp, kaçırma vb olur önyargısıyla hareket etmiyor olsam da alışagelmiş olmamdan sanırım Outside'da da bu beklentiye girdim. Siz girmeyin okuyacaksanız. Çünkü yok. Ancak bunların olmaması, dolaylı olarak her polisiyede karşımıza çıkan bazı unsurların olmadığı anlamına da gelmiyor. Özellikle kitabın yarısına kadar okurken geriliyorsunuz, en azından benim için durum buydu. Konuya da değinelim; konu, liseden beri arkadaş olan dört kişinin çıktığı bir gezi. Biraz avlanalım, biraz birbirimizle zaman geçirelim, doğada zaman geçirelim, yeniden bir araya gelelim planıyla hareket edilen bir gezi. Ancak İzlanda'da geçen romanda bir hafta sonu planı olan bu gezi nedense hava şartlarının sert ve aslında tepelere tırmanmaya, ortalıkta dolanmaya pek de uygun olmayan bir mevsimde ayarlanıyor. Üç kız ve bir erkekten oluşan arkadaş grubu, içlerinden birinin ısrarlarına da uyarak yola koyuluyor. Arkadaşlar arasındaki gerilim daha ilk sayfalardan neden bu insanlar beraber böylesine ıssız ve riskli bir yolculuğa çıkıyor sorusunu okurda uyandırarak gerilimin ilk fitilini ateşliyor. Her bir bölümü bir karakterin merkezde olduğu biçimde anlatmış yazar, bölümlerin uzunluğu oldukça kısa olduğu için aslında temposu yüksek bir gerilim kurgusunu okurken bu kısa bölümler de gerilimin hızını artırıyor. Umarım anlatabilmişimdir. Birbiri ardına bir o karaktere bir diğerine geçerek okunuyor. 

Arkadaşların yola koyulmasıyla, konaklamak üzere daha doğrusu konaklama alanlarından çıktıktan sonra dinlenmek üzere girmeye karar verdikleri bir kulübede ise bence gerilimin doruk noktasına ulaşılıyor. Roman aslında bu kulübede geçiyor diyebilirim; tek mekanda geçen pskiolojik gerilim kurguları tadında bir roman okuyoruz. Bilinmezlikler içinde bilinmezlikler, karakterlerin tamamının hayatında geçmişten izleri şimdiye geçmiş olaylar, bu olayların romanın patlama noktasına doğru açılmaya ve anlaşılmaya başlaması. Tüm bunları çok hızlı yaşıyoruz ve romanın daha ortasına gelmeden gerçekten geriliyorsunuz. 

Dört kişi, kapısını açtıklarında şoke oldukları bir kulübe ve soğuktan donarak ölmemek için beraber olmaya devam etmeleri ve kendilerini bekleyen o sürprizle o kulübede bulunabilmeleri gerekiyor.

Doruk noktasından sonra bence romanda bir çözülme oluyor ve bu romanın kalanını okur için oldukça tahmin edilebilir kılıyor. Kendi adıma, detaylarını merak etmek haricinde benim için romanının sonunu beklememi gerektirecek bir merak unsuru kalmamıştı bir noktadan sonra. O yüzden Ragnar Jonasson'un bu açıdan da en farklı kitabı, ben daha sofistike bir kurgu ve olay bekliyordum sanırım. 

Kesinlikle bir günde bile bitirebilirsiniz o kadar rahat okunuyor, ancak bu düğümleri okurun çözmesine fazla fırsat vermiş yazar. Bilmiyorum gerçekten fazla fazla tahmin edilebilir bir son oluyor. 

Benim yorumlarım önyargı oluşturmasın ancak yorum yapmak için blog yazdığım düşünülürse bence normal bir durumdayız. Bir sonraki kitap 2023'teymiş, merakla bekliyorum. Ragnar Jonasson'un klasik polisiyelerinden kat be kat farklı bir eser Outside. Bakalım bundan sonra neler yazacak, ne yazsa okurum çünkü yaşayan en iyi soğuk diyar polisiyesi yazarı...

Hiç yorum yok: