11 Nisan 2023 Salı

Inger Wolf "Frost and Ashes"

Kareler ve Sayfalar soğuk diyar polisiyesi (özel) turunun 2023'teki ilk kitabını okumam için Nisan ayının gelmesi gerekmiş demek. İnatla devam eden bu turun inatla devam eden hayat içindeki yeri nedeniyle yıl verimsiz başladı, yapacak bir şey yok. Geçen yıl ilk kitabını okuduğum Daniel Trokic serisinin ikinci kitabı Frost and Ashes hakkında kısaca yazıp gideyim.

İlk kitap Dark September hakkındaki yazımı bi hatırlatmak isterim o yüzden şuradan okuyabilirsiniz. Şimdi, bu ilk kitabın ödül alması da garibime gitmişti, çünkü aman aman bir polisiye değildi. Finali sıkılıp da öylesine doldurulan sınav kağıtlarının son sayfaları gibi, bitsin diye yazılmış gibiydi. Merak ettirdiği noktaların finalde bağlandığı yer çok kolaya kaçmış gibiydi; en başta da karakterlere yakınlaşamıyor olmam sorundu. O yüzden ikinci kitabı okuyunca bakalım fikrim ne olacak diye okudum. Bence Frost and Ashes, ilk kitaptan daha iyi bir polisiye olmuş. Ancak yazarın final yazana kadar romanlarını yazmaktan sıkıldığını düşünmeye başladım. 

Romandaki olay şu; sekiz yaşındaki bir çocuk gölde boğulmuş halde bulunuyor. Kim, neden küçük bir çocuğu boğarak öldürmek ister? Daniel Trokic ve ekibinin peşinde olduğu soru bu. Soruşturmaya ilk sayfadan itibaren dahil oluyoruz okurken çünkü roman direkt olay yerine Trokic'in gitmesiyle başlıyor. İlk kitapta bu birden olaya girmek bana karakterlere alışma imkanı vermediğinden olumsuzdu benim için; ama şimdi nasılsa tanıdık diye selam verip devam ettim okumaya.

Frost and Ashes'da geçmişten gelen bir felaketin şimdiki zamanda yaşayan karakterleri nasıl şekillendirdiği, neye dönüştürdüğünü okuyoruz. İnsanın yazmak bile istemeyeceği bir olayın izleri, geçmişte küçük bir çocuğun intiharıyla sonuçlanan felaketin şimdiyi etkileme gücünü görüyoruz. 

Bence yazar klişe de olsa elindeki sorunu güzel işlemiş, okurken merak ettiriyor, hemen sonuca varmak için ekiple beraber gördüğümüz ipuçlarını biz de değerlendirebiliyoruz. Ancak yine finali, yarattığı gizemin 300 sayfa ilgisini çekmeyi başardığı okur için çok basit, hatta detaylardan yoksun, birkaç cümleyle geçiştirmiş gibi yazmış. 50 sayfalık final niye yok demiyorum, hatta nicelikle ilgili bir derdim de yok, biz birkaç cümleden daha derinlikli sonuçlar ya da açıklamalar da görebilirdik mesela. Katille karşılaştığımızda tüm bu felaket zincirine dair "işte katil bu, şunu yaptı, bu olmuş" kadarlık açıklama bence çok zayıf kalıyor.

Karakterlere alışmak konusunda da, Trokic'in hayatında sanırım seri boyunca devam edecek ve çevresindeki arkadaşlarıyla da ilgisi olan bir bilinmez var; onunla ilgili de her kitapta bir ipucu gelecek gibi. Savaş sırasında kaybolan kuzeninin varlığına dair bir ipucu bu kitapta belirdi mesela, bakalım ne olacak.

Üçüncü kitabı da okurum sanırım, Songbird. Finali umarım sıkılıp kesip atmamıştır yine.

Hiç yorum yok: