8 Şubat 2013 Cuma

Önyargı Üzerine

Yaş on üç civarı, olay yeri tatile gittiğimiz Marmaris’deki (yanlış hatırlamıyorsam) D&R. Elimde Agahta Christie ile kasaya yürüdüm, sırada bekleyen yaşlıca bir adam ve onun kitaplarının ödemesini yapmak üzere beklene genç bir adam vardı. Adam yardımcısı ya da oğlu olabilirdi, bilmiyorum. Adam bana dönüp tiksinti ve aşağılamayla Agatha Christie’yi almak üzere olduğum için, kendinde nasıl bir hak gördü bilmiyorum ama, aşağılayarak baktı ve gençlerin ne kadar berbat kitaplar okuduklarından, iyi kitaplara yüz vermediklerinden bahsetti. Bunu da söylev verir bir havada yaptı ve kendisini ortamın yıldızı haline getirmek için teatral bir hava da kattı. Tam bir uyuz yani. Ben ağzımı açmadım. Keşke açsaymışım.

İşte ben o adam hakkında çok kötülük düşündüm, başına kötü şeyler gelsin istedim çünkü haksızlıktan nefret ediyorum. Yargılanmaktan da nefret ediyorum. Sana ne lan?

İşte polisiye okuyucusuna karşı oluşmuş bir önyargıya örnek vereyim dedim.

Tıpkı “sanat filmleri”(!) izleyenlerin mesela benim bir Die Hard I’i severek izlememi küçümsemesi gibi.

Okuyucu kitlesi içinde de sanki herkes aynı şeyi okuyup sevmek zorundaymış gibi, aşağılanmaya hazır okuyucu kitleleri ve türler vardır. Benim polisiye sevgim Agatha Christie ile başlamış olup, şu anda da toplam üç yazarla sınırlı olmasına karşın Agatha saplantım nedeniyle kendimi polisiye okuyucusu sayıyorum. Yüzlerce yazar hakkında fikrim olmamasına karşı. Okumak istemiyorum, döne döne aynı kitapları okurum da yine de farklı bir şey okumak için tanımadığım bir polisiye yazarını okumam. Birkaç kere Altın Kitaplar’a da güvenerek yeni isimleri tanıyayım dedim, okuyamadım, yarım kaldı kitaplar.

Eklemek istediğim bir diğer şey de; pardon da küçümsediğiniz yazar Agatha Christie, bence zor yazılan kitaplar yazıyor. Tamam bunun bir formülü var ama yaratma eylemini hangi kıstasa göre değerlendirip yerin dibine sokabiliyorsunuz a gıcıklar? Tam bir gıcık gibi davranarak diyorum ki; kolaysa siz yazın ya da kolaysa hadi yeni bir Agatha Christie çıksın?! Çıkmaz. Çıkamaz. Nasıl ki bir J. S. Bach daha çıkmayacaksa, Agatha Christie de çıkmayacak işte.

Neyse.

Polisiye ya da Agatha Christie ya da benim saçma sapan okuma saplantılarım üzerine olan bu yazıyı ne olarak adlandırsam bilemiyorum. Ama soracağım bir soru var size; önyargıyla yaklaşılan türler ya da yazarlar olduğunu düşünüyor musunuz siz de? Haksızlık edilen?

Hiç yorum yok: