3 Şubat 2013 Pazar

Robert E. Howard "Almuric"

Almuric hakkında öncelikle belirtmek istediğim, benim de kitabı okumaya başladıktan sonra öğrendiğim bir bilgi olan, yazarının Conan’ı yaratan Robert E. Howard oluşu.

nasıl bir kitap beklediğini bilmiyordum ancak arka kapak yazısı o kadar cezp ediciydi ki (hatta blog’da da o yazıyı ayrıca bulabilirsiniz) okunacaklar listesinde hemen kendisini üst sıralara taşıdı.

bizi bekleyen hikaye ise, başından sonuna kadar ilginç: İşlediği suçtan ötürü ölüm cezası alacağı kesin olan Esau Cairn, bir bilim adamının önerisi üzerine, dünyaya en çok benzeyen gezegen olduğu tahmin edilen Almuric’e gönderilir. Kitapta, yolculuk anına dair geniş bir bilgi yok. Yalnızca Almuric’e yolunun nasıl düştüğünü anlatan bir bölüm okuyoruz ve sonrasında Esau Cairn’i Almuric’in yabani doğasında bir başına görüyoruz.

yaşarken güçlü ve yenilmez bir adam olan Esau Cairn, kendisini bilmediği bu yabani gezegen karşısında önce biraz güçsüz hissetse de kitabın ilk bölümlerinde göreceğiniz üzere doğaya karşı büyük bir başarı sağlayarak hayatta kalabiliyor ve uzun bir süreyi yabani doğada geçirmeyi başarıyor.

gelen bölümde ise Esau Cairn bir toplumla, daha önce görmediği türden erkeklerin ve aslında güzel kadınların olduğu bir ırkla karşılaşıyor ve zamanla bu toplumun bir parçası oluyor. Öyle ki bu toplumdan bir kadına duyduğu aşk ve kadının toplumdan kaçmaya çalışması sonucunda kendilerini başka, neredeyse saf kötülükle yoğrulmuş bir toplumun elinde esir buluyorlar. Kitabın tansiyonunun en yüksek olduğu bölümler de bence bu topluluktan kurtulma çabalarının olduğu bölümler. Okurken göreceğiniz gibi.

Almuric, bana ilk başlarda H. G. Wells’in Zaman Makinesi’ni anımsattı. Burada da yeni ve farklı bir ırk, kötülüğü temsil eden başka bir ırk gibi şeyler gördüğümden olsa gerek. Yine de bu sözüme güvenmeyin pek çünkü iki kitap da gerçekten çok farklı eserler.

Hiç yorum yok: