21 Aralık 2014 Pazar

Jose Saramago "Defterler"

Jose Saramago'nun Defterler'i, yazarın 2008 ve 2010 (aynı zamanda yazarın ölüm yılı olan 2010) yılları arasında yazdığı, genellikle dünyanın gündelik durumu, ağırlıklı olarak siyasi gelişmelerin ve bu gelişmeler doğrultusunda oluşan sorunların ve bu sorunlu dünya içinde kendisini yer yer sevindiren ama çoğunlukla da üzen, sıkan durumların yer aldığı bir kitap. Blog yazılara olarak ortaya çıkan bu denemelerin ise yazarın gözünden 2000'li yılların dünya siyaseti ekseninde fikirlerinin bir özeti olduğu aşikar.

Farklı günlerde yazılan ve farklı konulara odaklanan bu yazılar arasında neler yok ki...  Boşanmalar ve ailelerin kütüphaneleri üzerinden Amerikan "düşünce yapısının", Amerika çıkışlı TV programları, diziler ile tüm dünyayı etkilemesi üzerine bir yazı. Fernando Pessoa'nın kendisini keşfetme çabasını kısaca, ama derin bir şekilde ele alan bir yazı.

İsrail - Filistin konusuna değinen yazar, kendi içinde konu üzerinde yaşadığı acıyı okura birebir aktarıyor. Ortadoğu'nun siyasi sıkıntılarını irdelemenin haricinde toplumsal yaşamındaki bazı üzücü noktaları da ele alan yazar, recm gibi bir akıl almaz bir uygulamaya değindiği bir bölümde anlatıyor.

İnsanlığa karşı finansal bir suç olarak ele aldığı, bir çeşit haksız kazanç eleştirisi yaptığı bölüm de dahil olmak üzere Saramago'nun Amerika'nın finansal ve ekonomik bir baskı unsuru oluşturan varlığına sıklıkla dikkat çekmesi gözden kaçacak gibi değil. Sıklıkla yerdiği bir düzene, Obama'nın ilk seçildiği günlerde, hatta seçim gününde yazdığı yazıda yaptığı göndermelerde yazarın dünyanın gidişatında en etkili unsur olarak ABD'yi görmesine, acı içinde şahit oluyoruz. Ki bu acı yazarla ortak bir nokta da veriyor bize.

Yazar, "Suçlular için yardım buldular ancak kurbanlar için bulamadılar." diyor ekonomik krizin ardından sarılamayan yaralarıyla onlarca kez daha karanlık günleri göreceği kesinleşen ülkelerin durumuna bakarak.

Cehaletin, zenginliğin diğerlerinden çalarak fakirlik doğurarak güçlenmesiyle arttığını belirten yazar, sömürgeciliğin mahvettiği bir dünyada birey olarak bizlerin artık dünyada olan biteni analiz etmemizi sağlayabilecek eleştirel kapasitemizi kaybettiğimizi belirtiyor. Bunun sebebini de düşünme ve eyleme geçme sorumluluğumuzu göz göre göre terk ediyor olmamıza bağlıyor.
Kadın hakları için her fırsatta kendi fikirlerini sunan Saramago, kadınların hala haklarını kazanmak için mücadele etmek zorunda kaldıkları bu adaletsiz sistemin eleştirisini de sıklıkla yapıyor. Kadın cinayetleri, emek sömürüsü, şiddet, eşitlikten hayli uzak emek - gelir dengesi üzerinden konuyu inceleyen yazar, kadın hakları ihlalinde sorumluluğu erkeğin kendi içinde çözemediği sorunlar ve güç gösterisi takıntısına bağlıyor.

Yakın geçmişin, aslında sadece bir kaç yıl uzağımızda kalan bir zaman diliminin büyük bir yazarca tutulmuş kaydı Defterler. 

Hiç yorum yok: