Haftasonu Philip K. Dick’in Karanlığı Taramak adlı kitabına
başladım. Yazısını haftaya blog’da okuyacaksınız zaten.
Hazır Philip K. Dick okuyorken yazarın öykülerini de
okuyayım, diye düşündüm. Bunlardan biri çok beğendiğim “Beyond The Door” idi.
Kısaca hakkında bir şeyler yazıp blog’a eklesem fena olmaz dedim.
Karısıyla sorunlu bir ilişkisi olduğunu öykünün ilk satırlarıyla
beraber anladığımız Larry, eşine bir garaj satışından çok seveceğinden emin
olduğu bir guguklu saat alır. Karısını mutlu etmeye yönelik bu çabası,
tatminsiz eşi (taraflı mı davranıyorum ne?!) yüzünden yarı sevinç yarı
kızgınlıkla karşılaşır.
Eşi Doris’in saate olan sevgisi, saatin de dikkatini çeker!
Tıpkı Larry’nin saat yüzünden oluşan duruma gösterdiği tepkinin de saatin
dikkatini çekmesi gibi!
Ardından gelen süreçte, Larry ve eşi arasında bir diğer kişi
olduğu hissi satırlardan bize geçiyor ve iyi niyetli bir hediyenin bir adama
nasıl bir fatura ödeteceğini okuyoruz.
Kısa, sevimli ve bana nedense Stephen King-vari gelen bir
öyküydü Beyond The Door. Karanlık, hüzünlü ve acı gerçekçi yanı ağır basıyor ek
olarak.
Gün içinde siz de benim gibi kısa bir mola vermek
istediğinizde bir şeyler okumaya yöneliyorsanız, tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder