2015'in ilk
yazısı Judith Butler'ın olsun istedim. O yüzden hem 2014'ün son günlerinden
okuduğum "Cinsiyet Belası" adlı kitabının yorumunu, hem de
"Taklit ve Toplumsal Cinsiyete Karşı Durma" kitabının yazılarını
yazmak için bilgisayarın karşısına geçtim.
Bu yazı,
gördüğünüz üzere "Cinsiyet Belası" kitabı hakkında.
Feminizm
hakkında okuma yapmayı isteyen herkesin karşına çıkan ilk isimlerden biri olan
Judith Butler, Amerikalı bir filozof. Ağırlıklı olarak Sigmund Freud, Simone de
Beauvor, Julia Kristeva, Jacques Lacan, Luce Irigaray, Michel Foucault ve
Monique Wittig'in metinleri üzerinden çıkarımla ilerleyen metinde Butler, kadın
ve erkek kimliğinin oluşumu ve sürüdürülüp, yeniden üretilmesi üzerine beni
çoğunlukla "nasıl olur da bunu bu zamana kadar göremeyiz"e
yönlendiren bir çok fikrini paylaşıyor.
Toplumsal
cinsiyetin siyaset ve dil ile oluşturulup sürekliliğinin sağlandığına dikkat
çekerek konuyu irdelemeye başlayan yazar, toplumun cinsel rolleri yaratma
üzerindeki etkisini ele alıyor. İktidar alanındaki ataerkilliği eleştirirken,
feminist kimliğin siyasi hareketle birlikteliğinde "temsil"i,
feminist özne kimliğinden ayırarak ele almayı öneriyor.
Bedenin mi
toplumsal cinsiyeti yarattığını yoksa toplumun mu toplumsal cinsiyeti yarattığı
konusunu inceleyerek devam eden Butler, bu cinsel rollerin yaratımında tarih ve
kültürün etkisine de vurgu yapıyor.
Kadınların
toplum içinde "eril" olanın "ötekisi" olarak, dışlanarak
ifade edilmesinin acı gerçeğine değinen yazar, toplumun algısı içinde
"kişi"nin yalnız ve ancak "erkek" olduğunu, dişil olanın
ise toplumsal cinsiyetin yegane unsuru olduğunu öne sürüyor. Ki bu konuda
kendisine katılmamak mümkün değil.
Kamusal
alanda ancak "erilleşerek" varlığını sürdürebileceği yanlış
yönlendirmesiyle boğuşan dişi kimliğin, bu sorunla mücadele etme gerekliliğini
vurgulayan metinde aynı zamanda farklı cinsel kimliklerin farklı görüşlerce
ortaya atılan tanım farklılıklarına da değiniliyor.
Toplumun
arzu nesnelerini, cinsel rolleri nasıl ve ne amaçla yarattığını sorgulamaya iten
Cinsiyet Belası'da "cinsiyetin" ne olduğunu oturup düşüneceğinizden
eminim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder