1 Eylül 2014 Pazartesi

Philip K. Dick "Ubik"

Hollis ve Runciter.

Güneş Sistemi'nin en iyi telepatlarına sahip iki rakip şirketin başındaki iki adam.

Runciter Ortaklığı'na bir gün Mars'ta bir iş teklifi gelir; on bir adamıyla beraber Mars'a giden Runciter ve elemanlarının başına, hayatlarının altını üstünü getirecek bir şey gelir.

Ne mi gelir?

Ubik'i okurken bu sorunun yanıtını siz de aramaya çalışacaksınız ancak sabırla okumaya devam etmekten ve Philp K. Dick'in inanılmaz dünyasında kafa karışıklığıyla yarattığı cazibenin etkisinde okumaya devam etmekten başka bir seçeneğiniz olmayacak.

Zihin okuma, geçmişe yolculuk, geleceğe yolculuk... Moratoryumlarda yaşını ve zamanlarını sabitlemeye çalışarak ölüme meydan okuyan ancak kaçınılmaz sondan asla kaçamayacağının da farkında olarak, soğuk tabutlarının içinde "durmaya" devam eden insanlar... Makinelerin insanlığa hizmet etmekten çok insanlığa hizmet etmek için insanları hizmetkarlarına çevirmiş oldukları bir gelecek tasviri... Rekabet piyasasında rakibe karşı gerçekleştirilmiş inanılmaz bir komplo... İlginizi çekti mi?

Philip K. Dick çoğu insan için bilimkurgu yazarları arasında en iyisi. Sanırım benim için de öyle. Kafası kesinlikle ve tıbben farklı çalışan bir insan olan Philip K. Dick'i daha önceden okuduysanız, gerçekliğin sürekli avuçlarınızdan dökülen kum gibi yitip gitmekte gibi duran dünyasını az çok biliyorsunuzdur. Bireyin etrafındaki gerçekliğin sorgusunu sıklıkla yapan ve bunu yansıttığı karakterlerinde de her daim yazarın kendisinden bir parçayı - doğal olarak - gördüğüm kitaplarında olduğu gibi, Ubik'te de bizleri sürekli "gerçek olan ne?", "ne oluyor?" sorgusuna yönlendiriyor biz okurları. Sürekli sanki gerçeğe yaklaşmış, Ubik'te olan gizemi çözmeye yaklaşmış gibi hissedebilirsiniz ancak her bir sayfadaki aksiyon ve gittikçe dozu artan karmaşa - olumlu bir anlamda kullanıyorum burada - ile aslında asla gerçeğe dokunamayacağınızı fark ediyorsunuz.

Philip K. Dick'e hayranım. Tam bir hayranlık. Ayrıca kendisini en iyi arkadaşlarımdan biri olarak görüyorum ve görmeye devam edeceğim.

Henüz tanışmadıysanız, dünyadan ayrılmış olduğunu düşündükçe üzüldüğüm bu efsane yazarla tanışın. 

Hiç yorum yok: