21 Şubat 2015 Cumartesi

Marx, Engels, Lenin "Marksizm, Kadın ve Aile"

Bilim ve Sosyalizm Yayınları'nca 2000 yılında birinci baskısı yapılan, Marx, Engels ve Lenin'in kadın ve çocuk emeğinin sömürülmesi başta olmak üzere, kitaba adını veren Marksizm, kadın ve aile konularındaki yazılarından oluşan derleme bir kitap Marksizm, Kadın ve Aile.

Kapitalist sanayi içinde kadın emeğinin nasıl ucuzlaştığı, insanlık dışı şartlar altında çalışmaya mecbur bırakılması, kitabın ilk bölümünde ele alınıyor.  Burjuvanın yarattığı modern işçi sınıfının maruz kaldığı sömürüye, örnek vakalar ve gerçek verilerle yaklaşan kitapta, neredeyse ayakta durmayı öğrendikten sonra sanayinin kölesi haline getirilmeye muhtaç bırakılan çocuk ve kadın işçilerin durumu gözler önüne seriliyor. İşçinin, sanayide makineleşme sonucunda sadece makinenin bir parçası haline gelişinin sonunda oluşan felaketlere değiniliyor. Ağır işin makine tarafından yapıldığı fabrikalarda, fiziksel güç gerektirmeyen işler için ucuz iş gücüne yönelmesini -doğal olarak- buna bağlıyorlar. Emeğe verilen değerin, emeğinin değerinin gittikçe düşmesinin, fiziksel gücün seviyesiyle ölçen bu düzende, işçiye ancak hayatta kalabileceği kadar bir para verildiği vurgulanıyor. Bu yüzden, makinenin insanın yerini alması ve kapitalist sanayinin açgözlülüğü içinde çocuk ve kadın emeği, karın tokluğunun da altında bir fiyatla sömürüldüğü okura sunuluyor.

Aile içindeki gelir dengesinin değişmesi ile evlilik kurumunun, ailenin değiştirdiği boyutu incelerken, evliliğin ekonomik temelli gerçekleştirildiği müddetçe doğuracağı zararlar uzun uzun anlatılıyor. Ekonomik ihtiyaçlar doğrultusunda yapılan evliliklerin tüm süslemelerine rağmen en nihayetinde ailedeki en ufak bir ekonomik sarsıntı sonucunda sonlanabileceğini ifade eden metinde, aynı zamanda kadın ve erkeğin boşanma hakkı - şansı üzerine de fikirler yer alıyor. Sevgi temelli olmayan ilişkilerin kapitalizm dayatması çıkarımını yapabileceğimiz kitapta, mülkiyet ilişkilerinin toplumu sürekli bizlere de söylendiği üzere "temel yapı taşı olan aile" ile nasıl pekiştirildiği ve sonunda neye ve nasıl hizmet eder hale getirildiği anlatılıyor.

Dönemin İngiltere'sindeki sanayinin toplumu nasıl bir çıkmaza sürüklediği ve sözde iş fırsatı ve daha iyi bir yaşam vaadi taşıyan sanayinin, iş fırsatlarının toplumu nasıl fakirlikten ölecek bir hale getirdiğini değiniliyor. Zengin daha da zenginleşirken, üzerinden asla güneş batmayacak olan ülke olarak tanımlanan "Büyük Britanya"da insanların nasıl açlıktan öldüğü, fabrikada çalışırken bayılan sekiz yaşındaki çocukların on beş saatlik mesailer sonunda yataksız yorgansız, mobilyasız ve yiyecek hiçbir şeyleri olmayan evlerine dönüp nasıl yoksulluğun batağında uykuya dalmaya mecbur bırakıldıklarını gösteriyor kitap.

Bir yandan üretim sürecine kadını dahil etmeyi, yönetimin ve aslında kısaca toplumun her kademesinde kadına yer vermeyi amaçlayan Marksizmin, kadın emeğinin sömürüsüne olan karşı duruşu kitapta sıkça belirtiliyor. Her bir alıntının sonunda, hangisinin hangi eserinden alındığı da ayrıca yer alıyor. Bu yüzden okurken, detaylı okumaya yönelme açısından güzel bir kaynak sunuyor bu notlar.

Hiç yorum yok: