28 Şubat 2015 Cumartesi

Terry Eagleton "Hayatın Anlamı"

Bir önceki kısacık blog yazısında da belirttiğim üzere, dün gece yorgunluğa ve kapalı alanda olduğum için doğal olarak beni etkilemeyecek olan kötü hava şartlarına rağmen (kar lastiklerimi ve zincilerimi takarak kitap okuyorum çünkü - gibi) Terry Eagleton'ın "Hayatın Anlamı" adlı kitabını bitirdim. Sizlerle yazısını paylaştıktan sonra, yarın blog'da yazısını okuyabileceğiniz kitabı okumaya döneceğim.

Çalışırken masada mutlaka bir Terry Eagleton kitabı oluyor; mutlaka çalıştığım şey hakkında Eagleton'ın bir kitabını ayırdığı ya da bir kitabında değindiği bir konu oluyor çünkü. Çok severek okuyorum haricinde de.

"Hayatın Anlamı"nda Eagleton, "hayatın anlamı nedir?" sorusu okura, kendisine ve gelmiş geçmiş hemen herkese soracak şekilde yöneltiyor. Düşünürlerin fikirleri doğrultusunda tanımı farklı bakış açılarıyla ele alan yazar, hiçbir cevaptan tatmin olmuyor ya da aldığı her cevaba yeni bir soru yöneltiyor. Okura da düşünme fırsatı, sorgulama ve karşılaştırma fırsatı tanıyan bu yöntem ile, bir saat önce masanın üzerinde kedi ile kalem avına çıkmış olan siz de "hayatın anlamı" üzerine düşüncelere dalabiliyorsunuz böylece.

"Hayatın anlamı nedir?" sorusunu, teologların bakış açılarına göre de değerlendiren yazar, bazı soruların sorulmasının, cevap gerektirmeyen bir ihtiyaç sonucu bile doğabileceğine değiniyor. Ya da soruyu biz hep yanlış sormuşuz, öyle söyleyeyim.

Sıklıkla Ludwig Wittgenstein'ın ilgili konu hakkındaki yorumlarına da yer veren yazar, ifadeler, kelimeler, anlamlar ve insan arasındaki ilişkiyi sorguluyor.

Kamusal alanın belirleyici unsurlarına verilen önem arttıkça, kamunun ortaya çıkardığı değerlere bir eleştiri getiriyor yazar. Toplumun, hayatın anlamı örtüsü altında bireylere dayattığı "anlamların" ancak ve yalnız sorun doğurduğuna işaret ediyor. Benim anladığım bu açıkçası - en azından. Örneğin kültürün, dinin ve cinselliğin "gücünü kaybeden kamusal değerin" yerine, yeni anlamlar ve değerler yüklemesi için konulmasına değiniyor yazar. Sonucunda da bu sembolik anlam yükleme sıkıntısının, ayrı sıkıntılar doğuracak hale geldiğini ifade ediyor.

Spor konusunda Eagleton'la aynı görüşteyiz sanırım; kendisi, toplumların uyuşturucusu olarak sporu gösteriyor. Özellikle futbol sanırım. Ben spordan kazanılan çılgın miktarlardaki paraya karşıyım; bir doktordan ya da bir öğretmenden daha fazla kazanan bir futbolcunun, artık gereksizlik sınırlarını da aşan harcamalarının toplumun gelir seviyesi düşük kesimlerinde dahi hayranlıkla izlenmesine karşıyım. Aslında, özellikle takım sporlarının kapitalizm içindeki "görevi" ve "yaptığı her şeye", "parçası olduğu" ve "yarattığı her şeye" karşıyım.

Anlam arayışı üzerine olan fikirleri irdeleyerek metne devam eden yazar, anlamdan yoksun bir hayatın "hedef, öz, amaç, nitelik , değer ve doğrultudan yoksun" olmak olarak tanımlıyor.

Hayatın anlamını arayan herkes için geçerli olacak bir şekilde, belki de anlamı aramamız gerektiğine de değinen yazar, yeni soruyu da yöneltiyor okura: Ya hayatın anlamı, ne pahasına olursa olsun ortaya çıkarmamamız gereken bir şeyse?

Anlam konusunu Tanrı ekseni etrafında da sorgulayan Eagleton, hayatın anlamının maddi varlığını ve türsel aidiyetini de kapsaması gerektiğine değiniyor.
Kapitalizm içindeki anlam oluşturma ve arama konusunu incelerken haliyle Karl Marx'ın fikirlerine de yer veriyor yazar.

Hayatın anlamı konusunda pek karamsar olan, genel olarak karamsar olan Arthur Schopenhauer'in görüşleri de kitap içinde sıkça yer alıyor. İlköğretim zamanında ilk kez okuduğum bu düşünürün üzerimdeki etkisini hala unutmamam - başka bir yazının konusu olsun.

Elbette, Sigmund Freud da hayatın anlamı konusunda fikirleriyle kitabın içinde sıkça karşımıza çıkan bir isim oluyor. Freud'a göre hayatın anlamı, ölüm.

Hayatın anlamı sorusunun cevabının metafiziksel bir konu olmaktan ziyade etik bir konu olduğunu vurgulayan Terry Eagleton, bunun bir yaşama meselesi olduğunu vurguluyor.

Bir gecede oturup bitireceğiniz, Eagleton'ın farklı görüşleri sunarak, sorular sorarak size belki daha önce aklınıza gelmeyen cevapları aramaya doğru yönlendireceği bir kitap Hayatın Anlamı.   

Hiç yorum yok: